• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Karantina tedbirleri Ergene Nehri’ni kurtarmaya yetmiyor

Arıtılmadan boşaltılan atıklar nedeniyle dünyanın en kirli nehri haline gelen Ergene'nin yeniden 'sağlığına kavuşmasının' tek yolu, boşaltım yapan tesislerin biyolojik ve kimyasal arıtma imkanlarıyla donatılması.

resim-2.jpg

Edirne‘nin, Uzunköprü ilçesinden geçen ve sanayi tesislerinin boşalttığı atıklar nedeniyle rengi kırmızıya dönen Ergene Nehri‘nde, karantina önlemleri dolayısıyla kirlilik oranının düştüğü bildirildi. Medyada yer alan haberlerin arka planını Edirne Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Akbal ve Trakya Platformu Sözcüsü Bülent Kaçar‘a soruldu.

dd-e1588768885337-800x400.jpg

‘Düzenli su analizi yapılmalı’
Akbal, Uzunköprü’ye birkaç gündür yağan yağmurlar nedeniyle nehrin kısmen daha berrak aktığının söylenebileceğini ancak bunun gözle görülür bir fark yaratmadığını söyledi. Akbal’a göre, nehir temizlenmiş olsa bile bu durum karantina tedbirlerinin alındığı süreyle kısıtlı olacağından, nehrin kirliliğine çözüm olmaktan uzak:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
Akbal, analizlerin tekrar yapılmaya başlanması için Belediye’ye başvurduklarını anlattı, ancak dediğine göre henüz bir sonuç alınmamış.

Bölgede incelemelerde bulunan Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer‘in, kirli su deşarjı ve nehirdeki kirlilik oranını ilişkilendiren açıklamalarının bakanlıklar için yol gösterici olması gerektiğini söyleyen Akbal, sanayi tesisleri çalışmadığında kirliliğin azalmasının, yeterli arıtmanın yapılmadığının ve atıkların olduğu gibi nehre döküldüğünün göstergesi olduğunun altını çizdi.

MA101019-e1588768835933.jpg

‘Önemli olan atıkların arıtılması’
Nehrin temizlenmesi için kirli atıkların nehre deşarjı önlenmeli. Peki bu nasıl mümkün olabilir? Akbal’a göre en temel sorun büyük çaplı sanayileşme.
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
Derindeniz.jpg

Akbal, katı atıkların Ergene Nehri’ne değil de Marmara Denizi‘ne verilmesinin çözüm önerisi olarak sunulmasıyla ilgili olarak ise şunları söyledi:

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
Görüştüğümüz bir diğer isim olan Bülent Kaçar da, nehrin renginde gözle görülür fark olmadığını ve kimyasalların “köpük köpük akmaya devam ettiğini” anlattı.

‘Kirliliği halının altına süpürmek çare değil’
Kirliliğin yüzde 54 azalmış olduğu haberleriyle ilgili olarak, bunun ancak DSİ ölçümleriyle belirlenebileceğini vurgulayan Kaçar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın izleme ve kontrol birimlerinin ölçüm verilerinin açıklanması gerektiğini belirtti. Atıklardaki azalmanın nehirdeki kirlilikle ilişkilendirilmesi ise Akbal’a göre nehirdeki kirliliğin asıl kaynağı olduğunun bir göstergesi.

Kaçar Trakya bölgesinde, özellikle Ergene Havzası üzerindeki sanayi tesislerinin atık suların arıtılması işlemi gerçek ve ileri kimyasal arıtmalarla yapılmadıkça ve kirlilik kaynağında engellenmedikçe Havza’nın kurtulamayacağını kaydetti:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
Bakanlığın açıklamalarına göre sayısı yaklaşık iki bini bulan sanayi tesisinin ancak yüzde 15’ine yakınında ferdi arıtma tesisi bulunuyor. Kaçar, aradan geçen on yıla yakın süreye rağmen hala bölgedeki arıtma tesislerinin tam olarak kurulmuş ve çalışır durumda olmadığını hatırlattı.
 
Üst