Maaşın alınamaması durumunda ne yapılmalı

firma ismini vermeyerek çok asil davranmış arkadaşım.. ancak firman okadar da asil değil.. ve sayfandaki kimlik bilgilerinden hangi firma olduğu sanırım anlaşılıyor.. ismini zikr etmicem ama yanlış bilgi ise söyle..

öncelikle iş hukuku konusunda görev yapan bir avukata başvurursan sana yardımcı olacaktır. çekinme git konuş o avukat ücret olayını çözer.

diğer bir konuyada değinmiş olalım;
piyasada mantar gibi çoğalan hiç bir danışmanlık koluna hakim olmadığı halde "hallederiz abi" zihniyetiyle 3 kuruşa olmayacak işleri yok pahasına alan ve sonra bu 3 kuruşlar ciddiye alınmadığı için piyasadan parasını alamayan firmaların elinde oyuncak mühendis olmamak için bakanlıktan mevzuat bazında bir düzenleme yapılmasını talep etmeliyiz.
hepimizin dandik firmalarda bir şekilde alacakları kalıyor.. malum çalışanına sözverdiği ücreti şu veya bu şekilde kendini haklı çıkararak vermeyenler hak yediğini ve bu durumun belgesinin iptal edilerek piyasadan uzaklaştırılmak olarak çekmelidir.

son kısım konu dışına çıksada paylaşmak istedim..

öncelikle çevre mühendisleri odasını durumdan haberdar etmek icap eder bence. bu konuyla ilgili çalışmaları yoksa bile yapmalılar çünkü.
ikincisi, müzakere için elinizi kuvvetlendirmenize bakıyor. iki aylık alacağınız için dava açmaya kalkışmazsınız diye düşünüyorlarsa bu tahminlerini boşa çıkarın. dava açmayı ima edip gerilime yol açmak biraz kötü bir fikir, son çare olarak elinizde kalsın o kart ama en azından kararlı olduğunuzu gösterin. köprüleri atmadan önce olabildiğince diyaloğunuzu bir seviyede tutun.
üçüncü olarak, sonuçta paranızı alamıyorsanız üstüne bir de sizin yerinize başkasını aramaya başladılarsa o işte ciddi istismar var demektir, yerinize geçecek meslektaşınıza aynı tavrı gösterebilirler. tam da bu yüzden tekrar etme ihtiyacı duyuyorum: odanın mutlaka bundan haberdar edilmesi gerekiyor.
bakanlığın bu konuda uygun bir düzenlemeyle bizi düzlüğe çıkaracağından ise son derece şüpheliyim, KaanDogukan'ın aksine. hakkınızda hayırlısı..

aslına bakarsan klape Bakanlık bu kadar çok firma olmasından tahminimce rahatsızdır içten içe. tamam yetkiyi sonuçta onlar veriyor ama bir işi herkesin elini kolunu sallayarak yapmasından rahatsız olmalılar.

nasıl ki ÇED için artık belirli bir noktada yeterlilik tanımladılar, danışmanlık içinde ilave bazı kıstaslar getirilmesine yönelik "Oda çatısı" altında bazı girişimlerin yapılmasının olumlu sonuç getirebileceğini düşünüyorum.

tabiki bakanlık bunu baştan yapsaydı bu tür konulara hiç girmeden gerçekten bu sektörde çalışmak isteyen ortaya bişiler koymak isteyen arkadaşların önü açılır, daha uç noktalara giderdik diye düşünüyorum. ama deneme yanılma metodu ölçüp biçmekten daha kolay geldiği için bu yol seçilmiştir gibi geliyor.. lütfen kimse alınmasın.

bence bu konu içinde hazırlık toplantıları yapılmalı, malum hepimiz belirli bir gelir için bu işi yapıyoruz.

O zaman patronuna benden günün parçası geliyor:

MBpp6SeGQJI

Şakası bir yana KaanDogukan devreme katılıyorum. Bu işi hukuk çözer.

İş kanununa göre maaş ödemesi için süre 20 gün. Eğer maaşı bankadan yatırmıyor, elden veriyorlarsa maaş bordrosu, ibraname gibi şeylere kesinlikle imza atmayın.
Noter kanalıyla "alacaklarımın tümü şu kadar süre içinde ödenmezse iş kanununca tanınan tüm haklarım saklı kalmak üzere alacakların ödenmesi için iş mahkemesine başvurulacaktır" diye ihtarname çekebilirsiniz.
Yine ödemezse dava açarsınız. İş mahkemeleri genelde çalışan lehine karar veriyor.

SSK'da sigorta yatırıldıktan 1-1.5 ay ay sonra görünür. Bu çok normal. Yeterlilik gereği olduğu için sigortanızı düzenli yatırırlar. Sadece elinize geçen para ile ilgili sıkıntınız vardır.

Elinize geçmemiş paraya imza atmadıysanız aldım diye, iş çıkışında alırsınız. Sadece sözleşmenizdeki ihbar süresini dikkate alın işten çıkmayı düşünüyorsanız. Ancak öncelikle karşılıklı iletişim ve diyalog ile hâlletmeyi deneyin.

bu arada iş yeri ile sözleşme yaparak çalışan danışman arkadaşlar var mı?

@Gülfem Polat

Gülfemcim, ben 2012 yılına 3 yıllık sözleşme yaparak girdim..

sözleşme yapmak doğru mu peki? ben sözleşmesiz çalışıyorum. hak bakımından hangisi daha iyi bilgisi olan paylaşırsa sevinirim. sözleşme olduğunda genelde işveren kendi paçasını kurtarmaya yönelik sözleşme hazırlıyor. imzalamam derseniz de kapı orda durumu doğuyor ne yazık kı

Kurumsal şirketlerde böyle bir durum sözkonusu değil. İşvereninde işçininde haklarını koruyan, sınırlarını çizen bir sözleşme vardır.
Patron şirketi olarak adlandırdığımız şirketlerde ise sözleşme maddelerine dikkat etmek gerekiyor tabiki.

@Can Avşar
sigorta başlangıcını sigortadan, bizzat benim çabamla başlandı, yani herkes sütten çıkmış ak kaşık değil

@ECK
malesef öyle sözleşme yapıcak kurumsal firmaları bulmak zor piyasada, ve sözleşmemde yok,
ama ihtarnamenin de ulaşacagını pek sanmıyorum , çünkü TAT tesislerinin dumansız sanayi arazisinde bulunmasından dolayı etrafta bir yerleşke olmadıgı için ptt adresi bulamıyor.

Peki mahkeme ihtarnamenin adrese ulaşıp ulaşmadıgına bakarmı?

Sigortasız çalıştırılanlar için, ilk müracaat etmesi/şikayette bulunması gereken yerSosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlükleri veya Merkez Müdürlükleridir. Gittiğiniz zaman orada bu tarz şikayetler için ayrılan bölümü görürsünüz. Kurum çalışan yanında, tüm şikayetler için müfettiş görevlendiriyor. Hızlı sonuçlanyor, geçmişe dönük maaş, SGK herşeyi şirketten alıyorlar. Kayıtsız çalışıyorsanız bu konudaki ihbar ve şikayetler Alo 179 Kayıt Dışı İstihdam Hattına yapabilirsiniz.

@ayşegülik

Tavsiyem, herkesi aynı kefeye koyan (tabiri caizse kafadan atar yapan) bir sertlikten uzak durun. Yüklendiğiniz sorumluluğun gerektirdiği kararlılığı sergilemekten de çekinmeyin ama. Püf noktası işvereni bu konularda biraz rahatsız etmekten geçiyor. Durumların ne derecede ciddi olduğunu izah edebiliyor olmalısınız. Bankacılarla yatıp kalkan patronlar vardır, sizin işvereninizse öyleyse ve odasına besmele ile giriyorsanız işiniz zor. Ama unutmayın ki siz danışmansınız bir yerde. Bazı şeyleri bildirmeniz gerekiyor işverene. Olan biten şeyleri yazılı şekilde kendisine bildirmeye çalışın derim. Kabul etmiyor tersliyorsa e-posta yolunu deneyin (Şirketin e-postasına gönderin, sizde mutlaka yedek/kopya bulunsun). İşvereni biraz boğmak lazım dediğim gibi. Eğer farkındalık oluşmuşsa çalışanlarla işiniz daha kolay olur. Çevre mühendisliğinin yanı sıra başka görevleriniz de varsa, hele bir de üretim ya da bakımla ilgili, temizlikle ilgili işleri de size bağladılarsa bir otorite kurmanız kesinlikle gerekli. (Makul ve mantıklı, temeli mevzuata dayanan) Talimatlarınızı dinlemiyorlarsa kesinlikle ikili çatışmalara girmeden verilen görevleri yerine getirmeyenlerin cezalandırılmasına yönelik yaptırımlar getirin. (Tabii öncelikle personele, kendilerine verilen talimatların onların görevleri olduğunun göstergesi olan "görev tanımları el kitabı" gibi yazılı ve işverenin onayından geçmiş tanımlamaları kendilerine bire bir görüşme yoluyla ve yazılı tebliğ edin. Sonra ceza kısmına geçiş yaparsanız siz haklı olursunuz her durumda. Ama patadanak ceza uygularım kimseyi de takmam diyorsanız zaten işverenin aradığı kişi sizsiniz )

Bu konularda çoğunluk fikir beyan etmekten kaçınır ama tecrübelerim neticesinde oluşan bazı şeyleri paylaşmakta sakınca görmem. Ama tabi bütün bunlar "bence" anlamındadır. Kaçınılması gereken en önemli şey, ezberciliktir. Ezberci olmamalıyız. İnsan faktörünü unutup işyerinde insanlara makina muamelesi yapmamalıyız. Başka işyerlerinde, başka bir yörede, başka bir sektörde vs... yaşadığımız herşeyi getirip işyerine dayatmamalıyız. Şartları ve gereklilikleri belirleyip kendimize hareket esnekliği sağlayacak bir alan oluşturmalıyız. Herşeyin tanımlı, kayıtlı olduğu yerlerde daha kolay bazı şeyleri başarmak. Ama atadan dededen kalma karadüzen mantığı olan işletmelerde kesinlikle bir devinim şarttır. Değişim hareketini başka yerlerden beklememeli, kendimiz başlatmalıyız ve sürekli yürütücüsü olmalıyız. Bir de son olarak felaketlerde yatan fırsatları gözden kaçırmamalıyız. Misal işletmede sıkıntılı bir süreç yaşanıyor, ya da sizin işe alınmanızın nedeni şirkete kesilen bir ceza falan ise kesinlikle fırsatı kaçırmayın, kendinizi ve yaptığınız işi hissettirin mutlaka.

Kolay gelsin.

@Gülfem Polat

merhaba gulfem hanim...
bir isyerinde calismak icin sureli veya suresiz seklinde sozlesme yapilir genellikle.. fakat siz ise girdiginizde boyle bir sozlesme imzalamadiysaniz, ''is kanununa hukumlerine'' gore calismaya devam edebilirsiniz. sozlesmeler iki tarafinda diyaloglarinin kagida dokulmesi halidir. dolayisiyla is kanununun hukumlerine aykiri olamazlar. isterseniz orneklerine internetten de ulasabilirsiniz.
bana sorarsaniz tamamen karsilikli diyaloglarla isler yuruyo yurdumuzda.
soz ucar yazi kalir derim ben herzaman ama baslangicta boyle bir sozlesme yapmadiysaniz simdi ortaligi bulanbdirmis gibi olmayin derim hele isinizden memnunsaniz devam edin bence.

Mevzuat göre; eğer bir sözleşme yapılmamışsa , 2 ay içinde çalışma şekil ve usullerini içeren bir sözleşme veya durumu tebliğ etmeliler , maaşın elden ödenme durumu hiç bir şekilde yasal değil. Bu durumu ispat için iş yerinden 2 kişinin şahit olması lazım lehinize ifade vermesi için veya firma büyük bir salaklık yapıp elden verilen paralar için imza karşılığı veya imzasız bir kayıt tutuyorsa bunlarda kanıtdır.Yani bunu kanıtlamak çok güç , bu devirde kimse kolay kolay işinden vazgeçmek istemiyor.Açıkcası para alamamak değil ama yaklaşık 1,5 ay geç almaktan dolayı 5 ay çalıştığım bir işyerinden ayrıldım.Ve bu 5 ayı iş görüşmelerinde açıklamak çok zor oluyor.
Söylenecek tek şey şahsen ben öyle yapmaya çalışıyorum. Aman boş kalmıyım değil. Eli ayağı düzgün bir yerde çalışayım için sabırlı olmak .Şuda var ülkemizde ancak 20 tane kurumsal firma vardır.Ama kurumsal olmaya çalışan binlerce firma var bunları arayıp bulmak lazım.Benim düşüncem bu ...

noter onaylı ihtar gönder. haklı fesih hakkın var. Gerçekten üzüldüm meslektaşlarımızın şartları umarım iyileşir.

bu durumda hemen kacip kurtulmaya bak oradan ve de avukat araciligi ile ihtar gonder derim. yurtdisina gittigim firma tam 6 ay bana ucret odemedi. bugun yarin gelecek bayram derken 6 ay oyaladilar. hem turkiyede hem de o ulkede sozlesmem vardi. bende avukata gidip sirketin turkiye adresine ihtar verdim. bir hafta sonra isten ciktim, 6 aylik maasimi, tazminatlarimi, yemek parami, ev kirami komple aldim, 1 kurus dahi birakmadim. eger cok gec kalirsan sirket bayragi ceker ve hir cirsey alamazsin. Sef, mudurlerin telkinlerine gelme, hep seni iste tutmaya calisacaklardir. herkes yalniz bu dunyada, menfaatine kos. ben basimdan gecen olayi anlattim, tabi senin durumuna gore manevra benzerlik yada farklilik gosterebilir. Allah sabir versin.

Avrupadaki yabanci isciler muhendisler eger firma 1 ay dahi odemese bile sahaya cikmiyorlar. ben hala nasil bedavaya 6 ay calistim diye kendime hayret ediyorum.