Bursa'da bir rezidans inşaatında 55 yıllık selvi ağacı kesilmek yerine başka yere nakledildi. Dev selvi, 100 kişiden oluşan 5 ekibin bir haftalık çalışmasıyla taşındı. Vinç yardımıyla sökülen ağaç, hidrolik modüler dorseye yüklenerek 750 metre ilerideki alana dikildi.

Bursa'da şantiye alanında bulunan 55 yıllık selvi ağacının manevi değeri olduğu gerekçesiyle taşınmasına karar verildi. Ağacın, rezidansların arka tarafına yapılacak caminin bahçesine nakledilmesine karar verildi. Ağacın taşınması için 100 kişiden oluşan 5 ayrı ekip kuruldu. 7 gün boyunca gece-gündüz çalışan ekip ağacı köklerinden kurtardı. Geniş güvenlik tedbileri altında ağacın taşınması için altına çelik konseksiyonlar konup, etrafı saksı şeklinde oluşturuldu.

70 ton ağırlığa ulaşan ağaç böyle taşındı
Alınan tertibatla birlikte ağacın ağırlığı 70 tona ulaştı. Muhtemel bir kaza olmaması için ağaç vinç yardımıyla bulunduğu yerden çıkartılarak, hidrolik SPMT adı verilen hidrolik modüler dorseye yüklendi. Osmangazi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, Fuat Kuşçuoğlu Caddesi'ni tek şeride indirdi. Ağaç, uzaktan kumanda ile yaklaşık 1 saatlik yolculuğun ardından 750 metre ileriye götürüldü. Selvi ağaçı, buraya yapılacak olan caminin bahçesine dikildi.
"Bu projenin bize bir daire maliyeti oldu"
Atış İnşaat CEO'su Ahmet Atış, "Ağaç 55 yaşında. 55 yıl önce buraya dikilmiş. Artık yeni yerinde yaşamaya devam edecek. Bu projenin bize bir daire maliyeti oldu. Yaklaşık 450 bin lira civarında. Ama bizim için değerli bir ağaç. Bu ağacın manevi olarak değeri var. Bu şekilde taşımayla daha iyi olacağını düşünüyoruz. Projede 5 ayrı ekip, yaklaşık 100 kişi çalıştı" dedi.




Tarihten Bir an :
Yıl 1930...
Atatürk, çok beğendiği Yalova’da birkaç yıl önce yaptırdığı köşküne doğru çıkmaktadır. Bir de bakar bir bahçıvan, koca bir çınar ağacını kesmek üzeredir.
Müdahale eder;“Yahu,..” der “...sen hayatında hiç böyle bir ağaç yetişTirdin mi ki kesmeye muktedir görüyorsun kendini ve niye ?”
Bahçıvan der ki; “Paşam çınar ağacının kökleri köşkün temelini kaldırdı, yaprakları da köşkün pencerelerine müdahale ediyor. Ya köşkü kaybedeceğiz ya ağacı keseceğiz. Onun için de kusura bakmayın ama biz ağacı kesiyoruz.”
Atatürk, bir an düşünür; “Hayır , gerekirse köşkü ağaçtan uzaklaştırırız” der.
Bu görev İstanbul Belediyesi’ne verilir. O sıralarda Belediye Fen İşleri Müdürü Yusuf Ziya (Erdem) Bey’di. Onun direktifleri ile Fen İşleri Yollar Köprüler Şubesi sorumluluğu üstlendi. Başmühendis Ali Galip (Alnar) Bey, yanına aldığı teknik elemanları ile Yalova’ya gelerek çalışmaya başladı.Önce bina çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılarak temel seviyesine inildi. İstanbul’dan, köprü altından getirilen tramvay rayları, binanın temeline yerleştirildi. Santim santim yapılan çalışmalar sonunda bina, temelin altına sokulan raylar üzerine oturtuldu.
Atatürk, zaman zaman bu çalışmaları izliyordu.
O günlerde Paris Büyükelçisi olan Fethi (Okyar) Bey, kendisini ziyarete geldi. Fethi Bey, hatıralarında bu ziyareti sırasında köşkte yapılan çalışmalar ile ilgili şunları aktarmıştır:
....24 Temmuz 1930 günü öğleden sonra Gazi, beni otomobil ile Yalova’daki çiftliklerini gezdirdi. Araziyi, yapılan binaları ve altına kazıklar konularak bir küçük köşkün mevkiini beş on metre değiştirmek için nasıl çalışıldığını gördük. Sonra köşkün yanında kurulmuş olan eski sultanlara ait iki güzel çadırın içinde istirahat ettik. Çadırların her biri nefis sanat eseri idi. Biraz istirahatten sonra, otomobil ile Yalova Kaplıcaları’na döndük....
Şehremaneti Fen Heyeti ( Belediye Fen İşleri ) 7 Ağustos 1930 Perşembe günü Yalova’ya bir gezinti düzenledi. Bu geziye İstanbul’da bulunan bütün mimar ve mühendisler davet edildi. Köşkün yürütme çalışması, olasılıkla Atatürk’ün isteği ile mühendislerin önünde yapılacaktı.Köşkün yürütülme işlemi iki safhada yapıldı. 8 Ağustos 1930 Cuma günü öncelikle yapının teras bölümü ( toplantı salonu olarak kullanılan, üç yanı camlarla kaplı bölüm ) kaydırıldı.11 Ağustos 1936 günü yapılan son işlemi yanında bulunan kız kardeşi Makbule (ATADAN) Hanım, Affet (İNAN) Hanım, Yunus Nadi (ABALIOĞLU), Muhafız K. İsmail Hakkı (TEKÇE), Yaver Bnb. Nasuhi Bey ve diğer ilgililerle baştan sona izler.
O gün yapılan işlemlerden sonra çınar kesilmekten kurtulur.

Bursa'da şantiye alanında bulunan 55 yıllık selvi ağacının manevi değeri olduğu gerekçesiyle taşınmasına karar verildi. Ağacın, rezidansların arka tarafına yapılacak caminin bahçesine nakledilmesine karar verildi. Ağacın taşınması için 100 kişiden oluşan 5 ayrı ekip kuruldu. 7 gün boyunca gece-gündüz çalışan ekip ağacı köklerinden kurtardı. Geniş güvenlik tedbileri altında ağacın taşınması için altına çelik konseksiyonlar konup, etrafı saksı şeklinde oluşturuldu.

70 ton ağırlığa ulaşan ağaç böyle taşındı
Alınan tertibatla birlikte ağacın ağırlığı 70 tona ulaştı. Muhtemel bir kaza olmaması için ağaç vinç yardımıyla bulunduğu yerden çıkartılarak, hidrolik SPMT adı verilen hidrolik modüler dorseye yüklendi. Osmangazi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, Fuat Kuşçuoğlu Caddesi'ni tek şeride indirdi. Ağaç, uzaktan kumanda ile yaklaşık 1 saatlik yolculuğun ardından 750 metre ileriye götürüldü. Selvi ağaçı, buraya yapılacak olan caminin bahçesine dikildi.
"Bu projenin bize bir daire maliyeti oldu"
Atış İnşaat CEO'su Ahmet Atış, "Ağaç 55 yaşında. 55 yıl önce buraya dikilmiş. Artık yeni yerinde yaşamaya devam edecek. Bu projenin bize bir daire maliyeti oldu. Yaklaşık 450 bin lira civarında. Ama bizim için değerli bir ağaç. Bu ağacın manevi olarak değeri var. Bu şekilde taşımayla daha iyi olacağını düşünüyoruz. Projede 5 ayrı ekip, yaklaşık 100 kişi çalıştı" dedi.




Tarihten Bir an :
Yıl 1930...
Atatürk, çok beğendiği Yalova’da birkaç yıl önce yaptırdığı köşküne doğru çıkmaktadır. Bir de bakar bir bahçıvan, koca bir çınar ağacını kesmek üzeredir.
Müdahale eder;“Yahu,..” der “...sen hayatında hiç böyle bir ağaç yetişTirdin mi ki kesmeye muktedir görüyorsun kendini ve niye ?”
Bahçıvan der ki; “Paşam çınar ağacının kökleri köşkün temelini kaldırdı, yaprakları da köşkün pencerelerine müdahale ediyor. Ya köşkü kaybedeceğiz ya ağacı keseceğiz. Onun için de kusura bakmayın ama biz ağacı kesiyoruz.”
Atatürk, bir an düşünür; “Hayır , gerekirse köşkü ağaçtan uzaklaştırırız” der.
Bu görev İstanbul Belediyesi’ne verilir. O sıralarda Belediye Fen İşleri Müdürü Yusuf Ziya (Erdem) Bey’di. Onun direktifleri ile Fen İşleri Yollar Köprüler Şubesi sorumluluğu üstlendi. Başmühendis Ali Galip (Alnar) Bey, yanına aldığı teknik elemanları ile Yalova’ya gelerek çalışmaya başladı.Önce bina çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılarak temel seviyesine inildi. İstanbul’dan, köprü altından getirilen tramvay rayları, binanın temeline yerleştirildi. Santim santim yapılan çalışmalar sonunda bina, temelin altına sokulan raylar üzerine oturtuldu.
Atatürk, zaman zaman bu çalışmaları izliyordu.
O günlerde Paris Büyükelçisi olan Fethi (Okyar) Bey, kendisini ziyarete geldi. Fethi Bey, hatıralarında bu ziyareti sırasında köşkte yapılan çalışmalar ile ilgili şunları aktarmıştır:
....24 Temmuz 1930 günü öğleden sonra Gazi, beni otomobil ile Yalova’daki çiftliklerini gezdirdi. Araziyi, yapılan binaları ve altına kazıklar konularak bir küçük köşkün mevkiini beş on metre değiştirmek için nasıl çalışıldığını gördük. Sonra köşkün yanında kurulmuş olan eski sultanlara ait iki güzel çadırın içinde istirahat ettik. Çadırların her biri nefis sanat eseri idi. Biraz istirahatten sonra, otomobil ile Yalova Kaplıcaları’na döndük....
Şehremaneti Fen Heyeti ( Belediye Fen İşleri ) 7 Ağustos 1930 Perşembe günü Yalova’ya bir gezinti düzenledi. Bu geziye İstanbul’da bulunan bütün mimar ve mühendisler davet edildi. Köşkün yürütme çalışması, olasılıkla Atatürk’ün isteği ile mühendislerin önünde yapılacaktı.Köşkün yürütülme işlemi iki safhada yapıldı. 8 Ağustos 1930 Cuma günü öncelikle yapının teras bölümü ( toplantı salonu olarak kullanılan, üç yanı camlarla kaplı bölüm ) kaydırıldı.11 Ağustos 1936 günü yapılan son işlemi yanında bulunan kız kardeşi Makbule (ATADAN) Hanım, Affet (İNAN) Hanım, Yunus Nadi (ABALIOĞLU), Muhafız K. İsmail Hakkı (TEKÇE), Yaver Bnb. Nasuhi Bey ve diğer ilgililerle baştan sona izler.
O gün yapılan işlemlerden sonra çınar kesilmekten kurtulur.