Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Mercimekli ve Yağmurlu köyleri arasındaki alanda taş ocağı tesisi kurulacak. Köye giden içme suyunun karşılandığı, tarım ve orman alanı olan bu bölgeye patlatmalı kalker ocağı tesisi kurulması için Akhel adlı firmaya izin belgesi verildi.

Yağmurlu Köyü Muhtarı Ali İpekçi, taş ocağının kurulacağından birkaç gün önce haberdar olduklarını belirterek, “Taş ocağının kurulacağı alan köylülerin can damarı. Bu tesisler can damarlarımızı kesmek istiyorlar. Tarım arazisi oradan besleniyor. Yapılması durumunda içme suyumuz kesilecek ve hayvancılık bitecek. Bize soran olmadı. Bir kağıt geldi ve görüştüğümüz yetkililer itiraz edin, dedi. Ne bir ÇED raporu alınmış ne de başka bir şey. İki köyün arasında bir alan. Buna müsaade etmeyeceğiz. Hem hukuki yolla hem de gerekirse eylem yaparak bu tesisin yapılmasını engelleyeceğiz” dedi.
Köylüler de yaşam alanlarının yok edilmemesi için tesise asla izin vermeyeceklerini ve gerekli tüm girişimlerde bulunacaklarını ifade etti.
ÇED gerekli değildir kararıyla sessiz sedasız ihalesi yapılıp Akhel şirketine verilen ruhsat hiçbir meşruluğu olmayan, içi boş bir belge niteliğindedir. Halktan habersiz havalarını kirletecek, ormanlarını tahrip edecek, sularını kesecek, bölge ekosistemini ise yerle bir edecek taş ocağı projesine ruhsat verilmesi, işlerin bir tebligatla oldubittiye getirilmesi kabul edilemez bir hukuksuzluk, yağmacılık örneğidir. Bu yağmayı devletin yapması hiçbir meşruluk sebebi değildir. Salgın dönemi fırsat bilinerek sessiz sedasız ihaleleri yapılan talanlara karşı mücadele veren, hem hukuki yollara başvurarak hem de eylemlerle yaşam hakkını savunan yerel halkın sesi olmak hayati öneme sahiptir.
Niksar halkı yalnız değildir....


Yağmurlu Köyü Muhtarı Ali İpekçi, taş ocağının kurulacağından birkaç gün önce haberdar olduklarını belirterek, “Taş ocağının kurulacağı alan köylülerin can damarı. Bu tesisler can damarlarımızı kesmek istiyorlar. Tarım arazisi oradan besleniyor. Yapılması durumunda içme suyumuz kesilecek ve hayvancılık bitecek. Bize soran olmadı. Bir kağıt geldi ve görüştüğümüz yetkililer itiraz edin, dedi. Ne bir ÇED raporu alınmış ne de başka bir şey. İki köyün arasında bir alan. Buna müsaade etmeyeceğiz. Hem hukuki yolla hem de gerekirse eylem yaparak bu tesisin yapılmasını engelleyeceğiz” dedi.
Köylüler de yaşam alanlarının yok edilmemesi için tesise asla izin vermeyeceklerini ve gerekli tüm girişimlerde bulunacaklarını ifade etti.
ÇED gerekli değildir kararıyla sessiz sedasız ihalesi yapılıp Akhel şirketine verilen ruhsat hiçbir meşruluğu olmayan, içi boş bir belge niteliğindedir. Halktan habersiz havalarını kirletecek, ormanlarını tahrip edecek, sularını kesecek, bölge ekosistemini ise yerle bir edecek taş ocağı projesine ruhsat verilmesi, işlerin bir tebligatla oldubittiye getirilmesi kabul edilemez bir hukuksuzluk, yağmacılık örneğidir. Bu yağmayı devletin yapması hiçbir meşruluk sebebi değildir. Salgın dönemi fırsat bilinerek sessiz sedasız ihaleleri yapılan talanlara karşı mücadele veren, hem hukuki yollara başvurarak hem de eylemlerle yaşam hakkını savunan yerel halkın sesi olmak hayati öneme sahiptir.
Niksar halkı yalnız değildir....
