@argü
Hastanelerde çevre ile ilgili düzenlenmesi gereken düşünülenden çok daha fazla konu mevcut. Ben son 4 yıldır bulunduğum ilde ve çevre illerde 50'den fazla hastanenin tehlikeli atıkları ile ilgili olarak çalışıyorum. Sadece tehlikeli atıklar olarak başlamış olmama rağmen zamanla hastanelerde çevre ile ilgili pek çok konuda hizmet verdim ve yönlendirmelerde bulunuyorum. Hastanelerde 1. sıradaki çevre konusu atıklar; tıbbi atıklar büyük ölçüde oturmuş durumda. Tehlikeli atık konusu ise pek çok ilde ele alınabilmiş değil. Radyoaktif atıklar TAEK tarafından denetlenip alınıyor dolayısıyla o konu da oturmuş. Ambalaj atıkları hala pek çok yerde sorun halinde (Özellikle periferde) Elektronik atıklar, aküler, jeneratörden çıkan yağlar, hurda malzemeler konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Ünite içi Atık Yönetim Planları mevcut fakat sadece tıbbi atıkları kapsıyor. Hastaneler ciddi anlamda tehlikeli atık üreticisi ve Tehlikeli AYP hazırlanması gerekiyor. ISG açısından hastanelerde henüz hiçbir şey yapılmıyor dersek yanlış olmaz. Kimyasal madde depolanması konusunda yeterli bilince sahip değiller ve mutlaka Seveso girişleri yapılmalı. (yüzlerce çeşit kimyasal kullanımı var) Kullandıkları kimyasalların MSDS'lerini bulundurmaları gerektiğinin farkında değiller. Bunun dışında çamaşırhane ve yemekhane gibi bazı bölümlerin çıkışlarında atıksu önlem tesisi kurulması gerektiği halde bunu yapmayan çok hastane var. Hemodiyaliz merkezine sahip hastaneler cihazları direkt olarak kanalizasyona bağlamış durumda. Oysa bu cihazlardan hem enfekte kan, hem de cihazın kendisini temizlemek amaçlı kullandığı kimyasallar direk kanalizasyona verilmekte. Aynı şekilde laboratuarlarda kullanılan bazı cihazlar da kanalizasyona bağlı. Özellikle pek çok hastanede bu yıl kullanılmaya başlanan hemogram cihazının bir marka ve modelinin kullandığı reaktif madde siyanür içeriyor ve kanalizasyona karışıyor. Ameliyathanede kullanılan anestezik gazlar zehirlidir ve baca sistemi ile ortama veriliyor. Bu bacalardaki filtreler genelde hastane kurulduğundan beri değiştirilmemiş durumda. Bazı hastanelerde bunun için hepafiltreler mevcut fakat onlar da biliçsizce yenisiyle değişim yapılıyor. Sterilizasyonda pek çok hastane etilen oksit kullanıyor. Etilen oksit, toksik, zehirli, mutajenik ve kanserojendir. Bunlarda baca sistemi ile ortama veriliyor. Hastanelerle çalışan arkadaşlara özellikle kazan dairelerini incelemelerini de tavsiye ederim. İl Sağlık Müdürlüklerinin Çevre Birimi kurma konusuna gelince maalesef bu konuda Müdürlük yetersiz kalıyor. Çünkü bu birimdeki arkadaşlar tüm il geneline yetişemediğinden hizmet vermek ya da yönlendirmeden oldukça uzaklar. İlk etapta aklıma gelen konular bunlar fakat hastanelerde bunun gibi pek çok farklı düzenleme yapılması gerekiyor. Sizlerin de bunlar dışında aklınıza gelen bilgiler olur da paylaşırsanız çok sevinirim.