• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

İngilizce deneyimleri ve paylaşımları

Murat_Erdoğan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Temmuz 2010
Merhaba arkadaşlar,

İngilizce birçoğumuzun kanayan yarasıdır diye tahmin ediyorum. Eğitim hayatı boyunca cüzi miktarda dersini alıp birde fırsat varken çabalamayıp şimdi iş hayatında eksikliğini hissedenler vardır benim gibi. Konuyu açmamda ki amaç, ingilizceyi bilenlerin veya belirli bir seviyeye gelenlerin izledikleri yolu öğrenmek ve belki de bu konu vasıtasıyla az bilen arkaşlarımıza ilerletmeleri için vesile olmak. İngilizceyle ilgili her türlü paylaşımınıza açık bir konu olsun istiyorum. Link, kurs, kitap aklınıza ne gelirse... Nasıl öğreniriz bu dili?

Yararlandığım linler:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
valla kursa da gittim bir süre..
dersini de aldım...
kendimde çalıştım...
ama en iyi yurtdışına giderek yaptım... fırsat bulduğunuzda veya iş arama dönemindeyseniz kesinlikle bi fırsatını bulup yurtdışına gidin derim ben...hatta orda bi dil okuluna gidin..çok uygun fiyatlara okullar var eger interneten araştırırsanız. benim tavsiyem bu olur. ve kesinlikle etkili.
 
Evet yurtdışı kursları kesin çözüm ama pek çoğumuzun çeşitli sebeplerden ötürü gitme imkanı olmuyor. Zamanında araştırmıştım ancak, 6 ay bile kalsanız en az 10000-15000 tl arası bir meblağ çıkıyor ortaya.
 
6 ay kalmanıza gerek yok. ve eger türkiyeden aracı kurumla ayarlarsanız evet o fiyatlar var ama aracı kurumlarla 1 ay lığına gidip orda cok daha ucuz bi okulla anlaşma yapabilirsiniz. zor değil emin olun.
 
Haklısınız, yeni mezun veya yakında mezun olacak arkadaşlar için mutlaka üstünde durulması gereken bir öneriniz var. Yalnız birde benim gibi çalışma zorunluluğu olup bundan dolayı vakit sıkıntısı olan arkadaşlar söz konusu. Acaba bu durumda neler yapabiliriz?
 
Teşekkürler, belirttiğiniz şartlar ve ücret eminim bazı meslektaşlarımıza yararlı olacaktır. Yalnız havada kalmaması açısından hangi ülke olduğunu ve kurs ismini de belirtirseniz daha tatmin edici olacaktır.
 
İmkanı olanlar için çok güzel bir seçenek oldu bence. Bu seçenekleri çoğaltabilirsek konu amacına hizmet etmiş olacaktır. Yurtiçi kurs izlenimlerinizi de paylaşmanız yararlı olabilir.
 
Verdiğiniz linke göre de amerika için 3 haftalık konaklama ve yemek dahil, eğitimin bedeli 7000 doları biraz geçiyor. Forumda ingilizce sıkıntısı olan pek yok sanırım. Nasıl bir süreçten geçtiniz paylaşın lütfen. Önemli bir konuda örnek oluşturabilirsiniz çünkü.
 
Ben hazırlık okudum ama sanırım buradaki üyelerin artık böyle bir imkanının olması zor :) ama şunu söyleyebilirim, bir arkadaşım hiç ingilizce bilmeden İngiltere'ye dil okuluna gitti 1,5 yıl kaldı ve "advanced" seviyesine yakın bir seviyede döndü. Aynı zamanda oradayken Türklerin yanında düğünlerde, restoranlarda vs. çalışarak para da kazandı (normalde izinli çalışma saati az olduğu için Türklerin yanında çalışılıyor). Özellikle yeni mezunlar için bu mantıklı olabilir, çok iyi araştırma yapıp Türkiye de bir kursa gitmek yerine yurtdışına gidilmesi daha mantıklı (bence)...
 
Kendim hiç gitmesemde giden çok arkadaşım oldu ve hepsi sonuçsuz kaldı ne yazıkki. Şurası kesin ki eğer maddi olanağınız varsa ve para kazanmak için de bir aceleniz yoksa hele hele yeni mezunsanız bir işe girmeden önce yurtdışında ingilizce öğrenmek bence ilk tercih olmalıdır.
 
"DİL PASAPORTU" GELİYOR...
Tempo Dergisi /Nilüfer KAS
Bu yıldan itibaren ilköğretimden başlamak kaydıyla öğrenciler ve dileyen herkes Avrupa Dil Pasaportu alabilecek. Kişilerin hangi dilleri ne düzeyde bildiklerini, bu dilleri nasıl, ne kadar sürede ve nerelerde öğrendiklerini ayrıntılı olarak gösteren Avrupa Dil Pasaportu, Avrupa Birliği ülkelerinde serbestçe seyahat etme, oturma ve çalışma hakları kazandırmada büyük kolaylıklar sağlıyor. Dil pasaportu sahiplerine vize işlemleri, vatandaşlık veya AB''de eğitim için başvurularda öncelik gibi ayrıcalıklar tanıyor. Ayrıca, birden çok AB diline hâkim olanlar, tek bir AB ülkesinin vizesiyle Avrupa''da turist olarak serbestçe dolaşabiliyor.

Avrupa Konseyi Dil Geçerlilik Komitesi, AB ülkeleri arasında dil öğrenim standardı oluşturmak ve çok kültürlülüğü teşvik etmek amacıyla 2003 yılında başlattığı ''Avrupa Dil Portfolyosu Projesi''ne Türkiye''yi de dahil etti. AB ülkelerinde birden çok dil öğrenilmesini sağlayacak uygulamayla, normal pasaportun yanında, kişinin yabancı dil seviyesini gösteren Avrupa Dil Pasaportu artık Türkiye''de de verilecek.

Avrupa Dil Gelişim Dosyası Proje Koordinatörlüğü''nü, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özcan Demirel yürütüyor. İstanbul, Ankara, Antalya''da 30''u ortaöğretim, 15''i ilköğretim olmak üzere toplam 45 pilot okulda Avrupa Dil Gelişim Dosyası projesi uygulanıyor.

Avrupa Dil Pasaportu, normal pasaporttan farklı olarak Dışişleri Bakanlığı yerine Milli Eğitim Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Diller Araştırma Uygulama Merkezi (TÖMER) tarafından verilmesi planlanıyor. Ancak, önce Avrupa Konseyi''nin akredite etmesi gerekiyor.

Genel politika olarak ilköğretimi bitiren öğrencilerin A1 düzeyine, ortaöğretimindekilerin A2 düzeyine, Anadolu Meslek Lisesi mezunlarının B1 ve Anadolu Liseleri ile özel okul mezunlarının da B2 ya da C1 düzeyine ulaşmaları bekleniyor.

Nüzhet Tolga

Özel Çevre Okulları Lise Müdürü

"Hayaldi Gerçeğe Dönüştü"

Hacettepe Üniversitesi''nden Profesör Özcan Demirel''in hayal olarak başlattığı bir projeden bahsediyoruz. Dil öğretmeni olarak 3 yıldır bu projenin içinde yer alıyorum. Tamamen öğrenciyi merkez alan, öğrencinin oluşturduğu hedefler doğrultusunda program geliştiriliyor. Öğrenen de (öğrenci de) farkındalık geliştiriyor. Öğrenci ''neden öğreniyorum?'' sorusunun yanıtını buluyor. Program dört ana başlıkta toplanıyor; Konuşmak, dinlediğini anlamak, konuştuğunu anlamak ve yazma becerileri. İki yıl önce Özel Okullar Derneği''nin Antalya''da düzenlediği seminerde ilk defa dil pasaportuyla ilgili bir sunum yapıldı.

Ankara ve Antalya''da pilot çalışmaya başlamışlardı. İstanbul olarak biz de pilot okullar arasında katıldık. Türkiye''nin bu konudaki en büyük sorunu Türkiye''de bir soru bankasının olmaması. Cambridge sınavlarıyla dil seviyesini ölçebiliyorsunuz ama Türkiye'nin tümünü düşündüğünüzde çok büyük maliyetler ortaya çıkıyor. Bu sınava girmek maliyetli bir olay. Pilot okullar soru bankası oluşturmak için çabalıyor. Özel Çevre Okulları olarak program için hazırlık sınıfını tercih ettik. 24 öğrencimiz bu yıl dil pasaportuna sahip olacak.

Nisan ayında çocuklar sınava girip sertifika alacak. Dil biyografisi bulunuyor. Dili nerede öğrendiği, hangi beceri seviyesinde bulunduğunun yanında aldığı sertifikalar da pasaporta eklenecek. Ancak halen Avrupa Dil Pasaportunu hangi merciinin onaylayacağı belli değil. Yaşam boyu öğrenmeyi hedef alan bir programdan söz ediyoruz. İlerde bu pasaportlar elektronik formata kavuşacak. 2023 yılında Cumhuriyet'in 100. yılında bu programın Türkiye''nin her yerinde uygulanabiliyor olmasını hedefliyoruz. Soru bankası oluşturmak çok önemli. YDS, ÖSS dil seviyesini ölçmüyor. Türkiye''nin bir sınav oluşturup Avrupa Konseyi''nin kabul etmesi lazım. Pilot okullar olarak biz bu noktada devreye giriyoruz.

Nasıl alacaksınız?
Dil pasaportu sahibi olabilmek için Milli Eğitim Bakanlığı''nca kabul edilen Türkiye''de geçerli bir kurumdan yabancı dil bilginizi gösteren sertifika almak ya da TÖMER''in toplam 8 hafta süren kurslarına katılmak gerekiyor. 8 haftalık kurs sonunda yapılacak sınavda, en az 70 puan alan herkese dil sertifikası ve Avrupa Dil Pasaportu verilecek.

"Bir yerde İngilizce biliyor olduğu varsayılarak işe alınan insanları test ettiğimizde, yüzde 90'ının bilgi düzeylerinin orta seviyenin altında (pre-intermediate) olduğunu görürüz."

EF Dil Okulu kurucusu Bora Gündüzyeli, Türkiye'deki çalışan kesim içinde dil bilenlerin durumunu böyle özetliyor. Belli düzeyde dil eğitimi almış ve yeterli insanların bile zamanlar rehavete kapıldıklarını anlatan Bora Gündüzyeli, "İş yerlerimizde yabancılar o kadar az ki, yabancı ortaklı ya da çokuluslu şirketlerde bile, insanlarımızın sahip oldukları yabancı dili konuşamama, kullanamama gibi bir şanssızlıkları oluyor." şeklinde açıklamada bulunuyor.

"Bize eğitim almaya gelen genç gruptaki kişiler daha iyi iş bulabilmek istiyor. Ancak onları test ettiğimizde de karşımıza elementary, preintermediate ve intermediate seviyelerde çıkıyorlar. Neredeyse işin başında oluyorlar. Üstelik bu arkadaşlar bir şey biliyorum ama daha iyisini yapmak istiyorum diye gelenler oluyor." diyen Gündüzyeli yakın zamanda yaptıkları bir araştırmanın sonuçlarını bizle paylaştı:

"Araştırmaya katılan 12 bin kişiden İngilizce'de hangi seviyede olduklarını beyan etmeleri istendi. Yaklaşık 600 kişi çok iyi biliyorum diye yazdı. Bu 600 kişi sınava çağrıldı ve yaklaşık 570 kişisinin aslında bu seviyede olmadığı anlaşıldı. Ancak yine de seviyesi daha iyi olabilir diyerek tekrar denenmek üzere 130 kişilik bir grup daha ayrıldı. Sınav yapılan son grup içinden sadece 80 kişi orta seviyenin üstünde (upper-intermediate) İngilizce bilgisine sahip çıktı."

"Bilgilerimiz bize şunu söylüyor: Türkiye'deki insanların yüzde 99'unun İngilizce bilmeye ihtiyacı var. Ancak yüzde 90'ı da dil öğrenimi için yurtdışına çıkılması gerektiğini düşünüyor. Bizler bunun yanlış olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Ne kadar kaçılırsa kaçılsın, dil konusunda diğer konularda olduğu gibi kişilerin kendilerini geliştirmesi gerekir."

AB süreci içinde sertifikalandırılan tecrübe ve bilginin değerinin olacağını hatırlatan Bora Gündüzyeli, önümüzdeki seneden itibaren sadece dil için değil, hemen her konuda sertifika ilanları ile karşılaşacağımızı belirtiyor: "Yurtdışı ile işbirliği yapacak firmalar, çalışanlarının seviyesini belgelemek için bu tarzdaki sertifikalara ihtiyaç duyacaklar. Bazen çalışanlarını toplu halde sertifika sınavlarına hazırlatıp sonuç almaları gerekebilecek."
 
Şu doğru yurtdışına çıkmak yeterli değil, eğer ingilizceyi kullanmıyorsanız ne olursa olsun unutuluyor... insanın özveride bulunup unutmamak için çalışması şart... ama kişi gerçekten disiplinli biri değilse kursta akıcı bir ingilizce öğrenmek hiç kolay değil.
 
Zaman bulamadığı için dersaneye gidip yabancı dil öğrenemeyen yetişkinlere ''internetle dil eğitimi'' veriliyor. English Fast'ın kurucusu Nazif Ülgen, ''evde ve 24 saat hizmet'' prensibiyle yeni bir paket sunuyor.

YETİŞKİNLERİN yabancı dil öğreniminin korkulu rüya olduğunu düşünen English Fast'ın kurucusu Nazif Ülgen, zaman ve mekanını değiştirmek istemeyen büyüklere yönelik İngilizce eğitimi için yeni bir alternatif getirdi. Ülgen, bilgisayarla İngilizce öğretimi için yeni bir paket hazırladı.

Ülgen, ''Yetişkinler herşeyi kolay öğreniyor. Ama yabancı dil öğrenimi yetişkinin korkulu rüyası. Zamansızlık, maddi problem, iş sorunları, yorgunluk bütün bunlar biraraya geldiğinde, yetişkin dil kursuna başlıyor, birkaç ay sonra bırakıyor. Bununla da demoralizasyon başlıyor. Dil öğrenme hevesi ortadan kalkıyor. Biz de bu nedenle yeni bir sistem uyguluyoruz'' dedi.

Internetle yabancı dil eğitimini eve taşıdıklarını belirten Ülgen, ''İnternet mutafağa kadar girmeye başladı. Sınıftaki aktif öğretmen eve geliyor. İnternetin başına geçince öğretmenle komünikasyon kuruluyor. Öğretmen internetle soruyu soruyor. Öğrenci e-mail ile cevap veriyor'' dedi.

Ülgen, haftada bir gün birer saat dersaneye öğrencilerin çağrılacağını, danışman öğretmenin öğrenciye yol göstererek, pratik yapacağını söyledi. Merkezde 24 saat boyunca bekleyen öğretmenin e-mail gönderen her öğrencinin sorularını yanıtlayacağını da açıklayan Ülgen, şunları söyledi.

''Öğretmenlerimiz 24 saat nöbetleşe bekleyecek. Öğrenci gece saat 3'te uyanıp, bilgisayarının başına geçerse öğretmeni bulacak. Biz öğrencileri dersaneye kayıt yaptıracağız. Sınavları dersanede gerçekleştireceğiz. Şubesiz bankacılık, sanal eğitim gibi bilgisayarda İngilizce de aynı şekilde olacak. Bilgisayarı olmayanlara bilgisayar vereceğiz. 24 ay eğitim hizmetiyle ayda 69 milyonla 18 ay ödeyen yetişkinlere evde İngilizce öğretim sistemini sunacağız''

Kaynak: Hürriyet Gazetesi
 
Tuğba hanım konuya olan katkınız için teşekkürler. English fast'i aradım ancak bu makalenin çok eski olduğunu, mevcut durumda çevrimiçi bir eğitimleri olmadığını belirttiler.
 
Evet anlıyorum,bir tarih yazmıyordu makalede.Ben de sizin sorunuz sırasında göz gezdiriyordum ki paylaşayım dedim.Üzülmeyin bu tür internetten eğitim veren yerler mutlaka vardır.Ki bu en son ihtimaliniz olmalı benim kanaatimce.Hiç vakti olmayan,kursa gidemeyenler için iyi bir alternatifmiş aslında. Bana sorarsanız öncelik yurt dışı derim.Bu konuda da gokselkurtuluş arkadaşımıza da katılıyorum.Bundan başka illaki kursa gitmek;yüzyüze konuşmak,o ortamlarda türkçe konuşmamak..Dediğim gibi en son ihtimal internet..Temeliniz var ise internette zorlanacağınızı düşünmüyorum ben. Tüm bunların ötesinde işiniz gereği ingilizce kullanmasanız bile arada sırada kitap,makale şarkı,film gibi araçlarla dinamizmi kaybetmemek gerekiyor. Mesela benim ingilizce hocam emekli olduktan sonra bile evine gittiğimde yabancı bir kanalı izlediğini gördüm ve 'Ben bunu hep yapıyorum,yapmazsam unuturum' demişti. İyi çalışmalar dilerim..
 
Üst