Yasemin Aslantürk Çebi
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 18 Aralık 2010
- Firma
- ÖZEL SEKTÖR
-Yenilen her lokmadan sonra alkış kıyamet koparan,şenlik havasına bürünendir.
-Çıkan her pirinç tanesi diş için tüm hısım akrabaya telefon açandır.
-Tüm hafta hayalini kurduğu pazar kahvaltısına oturup asla yiyemeden kalkandır.
-Sabaha kadar kırk sefer uyanarak,sabah kalkıp zombi gibi işe gitmektir.
-İşten eve geç gelmenin vicdan azabıyla bebeklerinin yanına kıvrılıp saatlerce koklayandır.
-Eskiden hergün uğradığı kuaförünün yolunu unutandır.
-Çaydanlığın kapağı ile pet şişeyi kapatmaya çalışandır.
-Parça pinçik olmuş pazar gazetesini birleştirip okumaya çalışandır.
-Gecenin bir yarısı gözü kapalı süt ısıtıp,gözü kapalı geri dönendir.
-Saatlerce leblebi parmaklı ayakları öpmekten sonsuz keyif alandır.
-Temcid pilavı tadındaki baby tv yi seyretmektir.-Bebek şef şarkısı söyleyerek,fırsat bu fırsat deyip birşeyler yedirmeye çalışmaktır.
-Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak,mısırı tanelere ayırmaktır.
-İşten yeni gelmiş ve içeri ilk adımı atmışken,"Anne atttaaaaa" sözleriyle çark edip,en yakın parkın yolunu tutmaktır.
-Anne demek bebek havuzunda yüzmektir.
-Başka bir anneyi nerede görürse görsün "Seni çok iyi anlıyorum tatlım "bakışı atandır.
-Aşı takvimini ezbere bilendir.
-Kazara kendi için alışverişe gidip nasıl olduysa bebek kıyafeti dolu poşetlerle geri dönendir.
-Ne kadar sert olursa olsun hayır demeyi beceremeyendir.
-İşe yetişmek için düğmelerini bahçede ilikleyendir.
-Uyduruk ninni besteleyendir.
-Çantasında sürekli Oyuncak kurbacık,ıslak mendil ve kreker taşıyandır.
-Son teknoloji telefonu denize atıldığında ,diken diken olmuş her bir saçına rağmen,annecim telefonlar yüzemez diyebilendir.
-Anne demek eskisinden bin kat daha güçlü olmak demektir.
-Anne demek hayatının sonuna kadar ve sonunun da ötesinde birileri için endişelenmektir.
-Anne demek iki küçük melekle,gururla,küçük dağları ben yarattım edasında yürüyebilmektir.
-Anne demek yüreyini parçalara bölüp herbir parçayı özenle onlara sunmaktır.
-Anne demek 9 ay karnında taşımak değil,ömrünün sonuna kadar yüreğinde taşımaktır...!
-Çıkan her pirinç tanesi diş için tüm hısım akrabaya telefon açandır.
-Tüm hafta hayalini kurduğu pazar kahvaltısına oturup asla yiyemeden kalkandır.
-Sabaha kadar kırk sefer uyanarak,sabah kalkıp zombi gibi işe gitmektir.
-İşten eve geç gelmenin vicdan azabıyla bebeklerinin yanına kıvrılıp saatlerce koklayandır.
-Eskiden hergün uğradığı kuaförünün yolunu unutandır.
-Çaydanlığın kapağı ile pet şişeyi kapatmaya çalışandır.
-Parça pinçik olmuş pazar gazetesini birleştirip okumaya çalışandır.
-Gecenin bir yarısı gözü kapalı süt ısıtıp,gözü kapalı geri dönendir.
-Saatlerce leblebi parmaklı ayakları öpmekten sonsuz keyif alandır.
-Temcid pilavı tadındaki baby tv yi seyretmektir.-Bebek şef şarkısı söyleyerek,fırsat bu fırsat deyip birşeyler yedirmeye çalışmaktır.
-Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak,mısırı tanelere ayırmaktır.
-İşten yeni gelmiş ve içeri ilk adımı atmışken,"Anne atttaaaaa" sözleriyle çark edip,en yakın parkın yolunu tutmaktır.
-Anne demek bebek havuzunda yüzmektir.
-Başka bir anneyi nerede görürse görsün "Seni çok iyi anlıyorum tatlım "bakışı atandır.
-Aşı takvimini ezbere bilendir.
-Kazara kendi için alışverişe gidip nasıl olduysa bebek kıyafeti dolu poşetlerle geri dönendir.
-Ne kadar sert olursa olsun hayır demeyi beceremeyendir.
-İşe yetişmek için düğmelerini bahçede ilikleyendir.
-Uyduruk ninni besteleyendir.
-Çantasında sürekli Oyuncak kurbacık,ıslak mendil ve kreker taşıyandır.
-Son teknoloji telefonu denize atıldığında ,diken diken olmuş her bir saçına rağmen,annecim telefonlar yüzemez diyebilendir.
-Anne demek eskisinden bin kat daha güçlü olmak demektir.
-Anne demek hayatının sonuna kadar ve sonunun da ötesinde birileri için endişelenmektir.
-Anne demek iki küçük melekle,gururla,küçük dağları ben yarattım edasında yürüyebilmektir.
-Anne demek yüreyini parçalara bölüp herbir parçayı özenle onlara sunmaktır.
-Anne demek 9 ay karnında taşımak değil,ömrünün sonuna kadar yüreğinde taşımaktır...!