• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Iletkenlik önemi

sule eren

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Ağustos 2023
Şehir
Antalya
Firma
atıksu arıtma tesisi
Atıksu arıtma tesislerinde iletkenlik kavramının önemi nedir ? Giriş ve arıtılma sonunda çıkış suyunda iletkenliğin hangi sınırlarda olması beklenir. Giriş (ham) atıksu da iletkenlik kaç üstü olursa nasıl yorumlar yapılmalı ve tesise yüksek iletkenlikte suyun gelmesi ne gibi zararlar oluşturur ? Tecrübelerinizi paylaşır mısınız.
 
İletkenlik, suda bulunan çözünmüş katıların seviyesi hakkında fikir verir. Ham atık sudaki yüksek iletkenlik, arıtma sürecini ve arıtılmış atık suyun kalitesini etkileyebilecek çeşitli çözünmüş iyonların, tuzların ve kirleticilerin varlığına işaret edebilir.
Giriş suyunda Yüksek iletkenlik seviyelerinin gözlemlenmesi arıtma tesisindeki borular, pompalar ve vanalar gibi ekipmanlarda kireçlenme ve korozyona yol açabilir.

Giriş Suyu: Ham atık suyun iletkenliği, kirletici maddelerin kaynağına ve yapısına bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Nispeten düşük değerlerden (örneğin, evsel atık su için 500-2000 μS/cm) daha yüksek değerlere (örneğin, yüksek düzeyde çözünmüş katı madde içeren endüstriyel atık sular için 2000-10.000 μS/cm) kadar değişebilir.

Ham atık suyun iletkenliğinin beklenen sınırları aşması, giriş suyu kalitesinin düşük olduğunu gösterir ve daha fazla ön arıtma veya proses ayarlaması gerektirebilir. Giriş suyundaki yüksek iletkenlik, endüstriyel deşarjlar, tarımsal akış ve doğal mineral birikintileri dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan kaynaklanabilir.

Tesise gelen yüksek iletkenlikteki su arıtma sürecini olumsuz etkileyebilir ve aşağıdaki gibi operasyonel zorluklara yol açabilir;

Azaltılmış arıtma verimliliği
Çökeltme ve koagülasyon için artan kimyasal kullanımı
Membranların ve filtrasyon ortamının kirlenmesi
Ekipmanlarda kireçlenme ve korozyon
Çevresel uyumsuzluk ve potansiyel para cezaları
Deneyimlerime göre, atık su arıtma tesislerinde iletkenliğin yönetilmesi düzenli izleme, süreç optimizasyonu ve yasal gerekliliklere uyumu içermektedir. Izgara, çökeltme ve kimyasal şartlandırma gibi etkili ön arıtma stratejilerinin uygulanması, yüksek iletkenliğe sahip giriş suyunun arıtma süreçleri üzerindeki etkisini azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, ters ozmoz ve iyon değişimi gibi ileri arıtma teknolojilerine yatırım yapmak, yasal standartları karşılamak ve çevreyi korumak için çıkış suyundaki iletkenlik seviyelerini azaltmaya yardımcı olabilir.
 
Şule Hanım aslında ilk olarak iletkenliğin sebebine bakılması gerekmektedir. İletkenlik Abdulsamet beyinde dediği gibi suda çözünmüş katı madde hakkında bilgi verir fakat bu katı madde her zaman atık sudaki kirlilik yapıcı katı madde olmayabilir. Ben İzmirde çalışırken kanalizasyon hatlarına deniz suyu karışıyordu, (Ege denizinin iletkenlik değeri, içerisindeki tuzdan ötürü yaklaşık 67000 μS/cm ) Bu sebepten ötürü giriş ve çıkış suyundaki iletkenlik değerleri olması gerekenin çok üzerindeydi ama arıtma konusunda bir problem yaşamadım. Bu durumuda şebeke suyundaki iletkenlik değeriyle atıksudaki iletlkenlik değerlerini kıyaslayarak tespit ettim. Eğer böyle bir probleminiz yoksa giriş ve çıkış iletkenlik değerlerinizi kıyaslayarak atıksudaki çözünmüş katı maddeyi ne kadar arıttığınız konusunda fikir sahibi olabilirsiniz. Fakat böyle bir probleminizde varsa bu problemi giderebiliyorsanız gidermenizi tavsiye ederim çünkü tesisteki korozyonu hızlandırır.
 
Üst