Üyeler Görebilir
İsveç’te belediye otobüsleri tezekle çalışıyor!
Çiftliklerden toplanan sığır ve domuz dışkılarının, tarımsal atıkların, yemek artıklarının ve hatta şehirlerin lağım sularının oksijensiz ortamda bakteriler tarafından sindirilmesinden 2/3 oranında metan,1/3 oranında karbondioksit ve yan ürün olarak da bol miktarda organik gübre elde edilmekte. Sabah çıkılan tuvalettin ise giderken binilen otobüsü çalıştırması fikrini seven İsveçliler bugün otobüsleri haricinde arabalarında ve hatta trenlerinde kullandıkları biyogazın altyapısını son 15 yılda sağlam bir şekilde kurmuşlar.
Resim: İsveç’in 3. büyük şehri Malmö’nün biyogazla çalışan belediye otobüsleri
Zaten doğanın gerçekleştireceği organik bozulma işlemini kontrollü hale getiren biyogaz üretimi doğaya fazladan karbondioksit salmadığı gibi yan ürün olarak elde edilen organik gübre sayesinde hem çiftçinin ithal gübre satın almasına gerek kalmıyor hem de tüketiciler ’hormonlu’ gıda tüketmek zorunda kalmıyor.
Türkiye birçok ülkeden aldığı petrol, benzin,mazot,LPG,doğalgaz gibi ürünlere yıllık neredeyse 50 milyar dolarını vererek ve çevreyi kirleterek zenginleşmeye çalışırken, halihazırda zengin olan İsveçliler araçlarında hayvanlarının tezeklerinden elde ettikleri gazi kullanarak hem çevreyi koruyorlar hem de kendi topraklarında olmayan bir enerji kaynağı için başka ülkelere oluk oluk para akıtmamış oluyorlar. Hali hazırda gazla çalışan her türlü arabada değişikliğe gerek kalmaksızın kullanılabilen biyogaz, ülkemizde kullanılan LPG ile karşılaştırıldığında hem daha güvenli, hem çok daha çevreci, hem de en az aynı derecede ucuz. Ülkemizde her çeşitten yeterince tezek bulunduğunu hesaba katarsak , yanlış vergi politikasını düzeltmek yerine akaryakıttan vergi toplayıp ülkenin kaynaklarını heba eden yöneticilerimizi de ikna edebilirsek , ve de zengin halklardan sadece tüketmeyi değil biraz da nasıl tasarruf yaptıklarını öğrenirsek, kısa zaman içinde bizim de yollarımızda ’tezekbüs’lerimiz boy gösterebilir.
Kaynak:
Çiftliklerden toplanan sığır ve domuz dışkılarının, tarımsal atıkların, yemek artıklarının ve hatta şehirlerin lağım sularının oksijensiz ortamda bakteriler tarafından sindirilmesinden 2/3 oranında metan,1/3 oranında karbondioksit ve yan ürün olarak da bol miktarda organik gübre elde edilmekte. Sabah çıkılan tuvalettin ise giderken binilen otobüsü çalıştırması fikrini seven İsveçliler bugün otobüsleri haricinde arabalarında ve hatta trenlerinde kullandıkları biyogazın altyapısını son 15 yılda sağlam bir şekilde kurmuşlar.
Resim: İsveç’in 3. büyük şehri Malmö’nün biyogazla çalışan belediye otobüsleri
Zaten doğanın gerçekleştireceği organik bozulma işlemini kontrollü hale getiren biyogaz üretimi doğaya fazladan karbondioksit salmadığı gibi yan ürün olarak elde edilen organik gübre sayesinde hem çiftçinin ithal gübre satın almasına gerek kalmıyor hem de tüketiciler ’hormonlu’ gıda tüketmek zorunda kalmıyor.
Türkiye birçok ülkeden aldığı petrol, benzin,mazot,LPG,doğalgaz gibi ürünlere yıllık neredeyse 50 milyar dolarını vererek ve çevreyi kirleterek zenginleşmeye çalışırken, halihazırda zengin olan İsveçliler araçlarında hayvanlarının tezeklerinden elde ettikleri gazi kullanarak hem çevreyi koruyorlar hem de kendi topraklarında olmayan bir enerji kaynağı için başka ülkelere oluk oluk para akıtmamış oluyorlar. Hali hazırda gazla çalışan her türlü arabada değişikliğe gerek kalmaksızın kullanılabilen biyogaz, ülkemizde kullanılan LPG ile karşılaştırıldığında hem daha güvenli, hem çok daha çevreci, hem de en az aynı derecede ucuz. Ülkemizde her çeşitten yeterince tezek bulunduğunu hesaba katarsak , yanlış vergi politikasını düzeltmek yerine akaryakıttan vergi toplayıp ülkenin kaynaklarını heba eden yöneticilerimizi de ikna edebilirsek , ve de zengin halklardan sadece tüketmeyi değil biraz da nasıl tasarruf yaptıklarını öğrenirsek, kısa zaman içinde bizim de yollarımızda ’tezekbüs’lerimiz boy gösterebilir.
Kaynak:
