• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Çevre danışmanlık firmaları ve fiyat politikaları

Sadık Güven

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Mart 2010
Firma
Elektro-kim Ltd.Şti.
Arkadaşlar herkese selam,

İstanbul ÇMO'da daha önce masaya yatırılan bir konu. Çevre danışmanlık firmaları hizmetleri ve fiyat politikaları. Piyasada inanılmaz bir karmaşa mevcut. Konuyu öncelikle bir alt konu üzerinden tartışmaya açmak istiyorum.

Şurası kesin ki bir çok danışmanlık firması odanın hizmet bedeli belirleme kriterlerinin çok çok altında fiyatlarla iş yapıyor. (Örneğin EK-2'ye giren bir firmaya aylık 225 TL'ye kadar fiyat verildiğine bizzat şahit oldum). Oda kriterlerine göre aylık 1260 TL gibi bir bedel çıkmasına rağmen!

Sizce bu vahşi rekabet, dönüp dolaşıp danışmanlık firmalarına ve dolayısıyla biz çevre mühendislerine zarar vermeyecek mi? Hizmet alan firmalar bu komik rakamlar karşılığında bir dünya sorumluluğu danışman firmalara ve buradaki çevre görevlilerine devretmektedirler.

Bu noktada bir diğer önemli hususta, şu anda herhangi bir EK-2 firmasında ayda 1 tam gün bulunma zorunluluğu olan çevre görevlisi korkarım ki belli bir süre sonra yenilenecek ve şekillenecek mevzuat içeriği sebebiyle oluşacak iş yükünü tamamlamak amacıyla değil 1 gün 2 gün belki 1 hafta o firmada bulunmak zorunda kalacak, bu da maliyetleri fevkalade zorlayacaktır.

Görüşlerinizi bekliyorum



Sadık GÜVEN,

Kalite&Çevre mühendisi/Çevre Görevlisi/Müzisyen
 
Merhaba Arkadaşlar,

Bu beni gerçekten de çok üzen bir konu. Her ne kadar diğer meslek dallarına da çevre görevlisi belgesi verilmesi açısından ÇDY'yi çok sakıncalı bulsam da, diğer yönleriyle aslında bizler için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak bazı danışman firmalar hırslarıyla bu fırsatı yok ediyor.

İşletmeci genelde ne kadar ucuza aldığına bakar maalesef, kalite karşılaştırması yapmaz. Kaldı ki bu bir hizmet, mal üretmiyoruz ki CE belgesi olanla olmayan gibi karşılaştırsın firmaları. En ucuzunu almaya çalışıyor onlar da bu durumda.
(Haklı bulmuyorum tabi ki ama, ileride bu yaptıklarının onlara daha pahalıya patlayacağını bilmediğinden yapıyorlar onlar da. Ya da kendilerince günü kurtarıyor, yasak savıyorlar)

İşletmeleri ya bu hizmeti almak ya da personel istihdam etmek zorunda tutan bir yönetmelik var ortada. Bu durumda yapılacak hesap basit: O işletme personel alırsa maliyeti nedir belirlenir, hizmet verildiğinde Danışman firmaya maliyeti nedir belirlenir ve bu maliyetin üzerine onların personel maliyetinin altında kalacak şekilde bir kar konularak teklif oluşturulur.
EK 2'ye tabi bir tesisi göz önüne alırsak, minimum 1.000 TL maaş + 1.000 TL de SGK,Vergi, vs. dersek bu kişi personel istihdam etse maliyeti 2.000 TL. Tabi onu 1 ay tam zamanlı çalıştıracağından biz bu rakamın tamamını baz almayalım hesabımızda,%50 indirim yapalım ve 1.000 TL üzerinden düşünelim. Bu durumda 1.000 TL'nin altındaki her teklif bu işletme için kardır. Bu hesaba göre 800 TL teklif verdik diyelim.

Peki bir danışman firma çıkıp ne yapıyor bu durumda, aman ben çok iş alayım hırsıyla 200-300 TL teklif veriyor.

Firma sahibi olmuş (hatta büyük ihtimalle mühendislik okumuş)insanın hesap kitap bilmemesi ne acı. Keşke oturup hepsine tane tane anlatma imkanım olsa, aynen şöyle:

Arkadaşım, 800 TL'den 1 mühendis üzerine aldığın 10 işletmeden elde ettiğin kazancı, sen bu fiyatlarla 1 mühendisinin üzerine kaydedebileceğin maksimum tesisten (Uçuk rakam olsun 22 tesis diyelim) elde edemezsin.

Niye mi? Basit, birinde kazandın 8.000, diğerinde kazandın 6.600 (300*22).
Birinde 10 tesise gönderiyorsun mühendisini,diğerinde 22 tesise gönderiyorsun, masrafın daha fazla.
Vergi vs fiyata orantılı zaten
Birinde Mühendisin geri kalan işgünlerinde ofiste rahat rahat firmaların işlemlerini takip ediyor. (İşini de doğru düzgün yapabiliyor tabi bu durumda)
Diğerinde mühendisin ofise uğrayamıyor ki birşey yapsın, hergün tesis tesis geziyor.(herhalde firmaların işlerinin takibi için yeni birini işe alman gerekecek bu durumda;))
Bu fiyatlarla mühendisine de asgari ücretten hallice bir ücret veriyorsundur tahminimce. Diğerinde mühendisine de doğru dürüst bir maaş verebilirsin.

Hangisi karlı? Tamam zengin olmadın belki ama, daha fazla karda olduğun açık değil mi? Mühendisin de mutlu mutlu çalışıyor buna ek olarak.
(Bak senin yüzünden insanlar alıştı 300 TL fiyata, başkalarına da soruyorlar senin farkın ne diye. Ne gerek var hem kendini hem başkasını zarara sokmaya)


Bir de şu açıdan bakalım. Piyasadaki fiyatları arz-talep dengesi belirler değil mi? Talep mi çok az arz mı çok fazla anlamadım ben bu durumda, bu fiyatları böyle tabana çeken nedir?
Sebep olarak 3-5 kişinin hırsı dışında birşey göremiyorum açıkçası. Böyle bir hırs olmasa ortada, bu pastadan herkes pay alır, rahat rahat da geçinir diye düşünüyorum.

Çözüm mü? Gerçekten etkili bir çözüm gelmiyor aklıma ama, şunlar denenebilir:

- ÇMO tarafından BTB için sadece bir mühendisin değil firmadaki tüm Çevre Mühendislerinin ücretinin ÇMO asgari ücret tarifesinden yatmasının ve bordolarla kanıtlanmasının istenmesi. (Personel maliyeti fiyatlara mutlaka yansıyacaktır)

- ÇMO'nun böyle bir hakkı var mı bilmiyorum ama, sözleşmeler için de asgari tutar belirleyip (Ek 1 Ek 2 ayrı ayrı tabi) bunun sağlanmasını da BTB için şart koşabilir. (Böylelikle Bakanlıkla ortak hareket etme zorunlulukları ortadan kalkar)

- Bakanlık tarafından bir çevre görevlisinin sorumlu olacağı tesis sayısına üst sınır getirilmesi. 10-15 civarında olabilir mesela (Sürümden kazanma mantığı zorla da olsa ortadan kalkar)
 
Size son derece katılıyorum. Durumu çok güzel özetlemişsiniz. Bir kaç işyeri sahibi " mühendis" in düşüncesizce sürümden kazanma hırsı nedeniyle piyasadaki değerimiz oldukça düştü. Özellikle Trabzonda durum içler acısı. Gerçi şöyle de bir durum var çoğu firma aynı zamanda atıksu arıtma tesiss ve çed hazırlıyor. "Firmayla düşük fiyatada olsa anlaşayım.atıksu arıtma tesisi yaparım, Çed hazırlarım vb. bunlarla açığı kapatırım o da bana yeter" diyor.
Bu durumda "firma sayısına kısıtlama getirilmesi" en mantıklı ve uygulanabilir çözüm olarak ortaya çıkıyor.
 
sizlere katılıyorum.malesef bazı çecre mühendisi arkadaşlar ve firmalar yıllarca boş gezmenin böyle acısının çıkartıyor.ne bulursam kar hesabı gözetiyorlar.Bir çevre mühendisi sağlıklı olarak en fazla şartları zorlasa 11-12 firmaya bakabilir.22 firma üzerinden hesap yapanlar yanılacak ve çökecekler,bu durum çevre mühendislerinin itibarını zedeleyecek ve saygınlıkları kalmayacak.Eski köklü büyük firmalara bakın hiçbiri bu işe girmemeye başladı ellerini çekiyorlar onların tecrübesini değerlendirmek lazım gelir diye düşünüyorum.
 
@Fatih Özcan

Açıkcası çok ayrıntı veremem.Çalışmayı yapanlara haksızlık olmasın.Bu arada ekim ayıda benim tahminim ama şunu söyleyebilirim.Bakanın önüne geldi diye biliyorum.Aşağıdaki silsileyi tamamladı yani.Sadece fiyat konusu değil birçok farklı konuda uygulamaların düzenlenmesi diyelim.

Fiyat konusunda bakanlık bir tarife veya benzer birşeye girmek istemediklerini defalarca farklı platformalarda da dile getirdiler.Ama olması muhtemel uygulama oto kontrol niteliğinde yani kimse kar yapmadığı bir işi sürdürmez mantığıyla.Yani otomotikman 300-500 tl gibi rakamları yükseltecek bir uygulama diyebiliriz.

Zannedersem seçim sonrasında Çevre orman ayrılıp , Şehircilik ve Çevre bakanlığı kurulacak.Yani seçimden sonra hemen olmayabilir.
 
iki kuruş daha fazla para kazanmak için, mesleğimizi, hizmetlerimizi ve ünvanımızı ayaklar altına alan; işveren firmaların gözünde yaptığımız işin basite indirgenmesine neden olan bu paragöz, saygısız ve "aç" zihniyetleri şiddetle kınıyorum!!! Ayrıca bu fiyatları düşürdüğü için, aslında 5 firmadan 10 lira kazanacakken; bu fiyatlarla, 15 firmadan anca 5 lira kazanmak için uğraştığının farkında olmayan "zeki"lerin de sonunu çok merak ediyorum..
 
Tesislerde çalışan çevre mühendisleri de zor durumda kalacak bu gidişle. Bir tarafta 1500 lira maaş verip sigorta, izin (bayanlar için doğum izni, süt izni hatta) vs. derdi olan bir personelle uğraşmak var öte tarafta 250-300 liraya üstelik her türlü sorumluluğu da paslayabileceğin firma var. İşveren hangisini düşünür sizce? Bu gidişle özel sektörde danışmanlık firmalarından başka iş kapısı kalmayacak bize hele ki diğer branşlar da belgelerini aldığında olacakları tahmin edemiyorum.
 
@Fecriati

Evet maalesef ama işin bir başka boyutunuda ağustosdan sonra göreceğiz.Halihazırda danışmanlık yaptığımız birçok firma izin ve lisansları aldıktan sonra çalışmayacak gibi çünkü nereye gidersem gideyim bana "Çevre Görevlisi" nasıl olunur bunu soruyorlar.Başka birşeyle çok da ilgilenmiyorlar.Ayrıca teklif verdiğimiz birkaç firmada Ağustosda mühendisimi sınava sokacam o yüzden teklifiniz olumsuz oldu diyorlar.Fiyatların yanında bu sorunlarda çok can sıkıcı

Ama bakanlığın ana amacının firma bünyesinde değilde Danışman firmasının bu işi yapmasını istiyorlar.Belki danışmanlık firmalarını daha öne atacak birşeyler yaparlar.
 
Danışman firma bünyesinde yapılmasını istiyor olabilirler ama, bence bu da biz çevre mühendislerini zor durumda bırakan bir durum. Facriati Bey'in/Hanım'ın dediği gibi, bizlerin özel sektörde danışman firmalarda çalışmak dışında hiçbir seçeneğimiz kalmazsa, danışman firmaların maaş politikaları hiçbir şekilde düzelmeyecektir. Çevre Mühendisi maaşları artacağına azalıyor farkındaysanız. Korkum, yakında asgari ücretle çalıştırmaya kalkacakları yönünde.

Firmalar, bu komik maaşları önerebilme ve bu maaşlara personel çalıştırabilme imkanını bu danışmanlık işini serbest mühendis olarak yapamayışımız sayesinde buluyorlar. Çünkü özel sektörde başka bir şekilde mesleğini yapma imkanı kalmayan bir arkadaşımız, mecburen, o maaşlara çalışmayı kabul etmek zorunda kalıyor. Tabi serbest olarak yapabilsek, bu sefer de danışmanlık tekliflerinin/fiyatlarının şimdikinden de düşük olması neredeyse kaçınılmaz olur. (LPG bunun en iyi örneği sanırım)

O yüzden bence herşeyden önce, ne yapılırsa yapılsın, taban fiyat uygulaması getirilmeli. Sonrasında ise, serbest mühendisliğin önü de açılabilir, çevre görevlisi (çevre mühendisi diyebilmek isterdim) maaşı için de bir asgari ücret belirlenebilir.
 
Bu durumda müdahale edebilecek tek merci bakanlıktır. Bakanlık laboratuarlrda olduğu gibi bi fiyat genelgesi yayınlamaz ve yaptırım uygulamazsa hiç bir şey değişmeyecektir. Bakanlığada bu konuda baskıyı oda yapmak zorundadır. Yada bir danışmanlık firmaları aralarında bir meslek örgütü tipinde dernek kurup bakanlığa bu konuda telkinlerde bulunabilir. Ancak bu şekilde değerimiz artmasada en azından düşmez.
 
termik santrale 300 TL fiyat çekililir mi kardeşim bu nasıl bir zihniyet.

bu çevre görevlisi/danışmanlığı çevre mühendisliğini bitirmek için yapılmış bir yönetmelik gibi olmaya başladı. fiyatlarda alt sınır koyulmalı, çmo bu firmaların btb' leriniiptal etmeli. başka çıkış yolu da yok.
 
Bir de şu konu var ki , ticaret bundan 10 sene önceki gibi değil. Yaptığınız işin karşılığında ödemenizi çok uzun vadelerde alabiliyorsunuz. Bu da tecrübesiz olan ve ticareti kurduğu şirkette öğrenen bir çok firma sahibini zor durumda bırakmaktadır. Örneğin özellikle şu aralar çok sık olarak yapılan bir hatadan bahsetmek istiyorum: En az biri tecrübeli 3 çevre mühendisi/çevre görevlisi arkadaşımız oturup bir danışmanlık firması kursak ne olur diye tartışıyorlar. Maddi olarak yapılabilecek en düşük sermayeli işlerden biri danışman firma kurmak diye düşünüyorlar, çünkü ufak bir ofis, firma kuruluşu , oda tescili, danışmanlık başvuru harcı... gibi kurulum giderleri göz korkutacak boyutlarda değil.

Bundan sonra işletme giderleri de kabaca hesaplanıyor ve geliniyor en can alıcı noktaya; Kişi başı 15 firma müşteri portföyüne dahil olsa toplam 45 firma eder. Bu bakış açısıyla bakıldığında 300 TL gibi fiyatlar hiçte fena gibi gözükmüyor. Ancak gelmek istediğim nokta şu ki , burada gözardı edilen en önemli olay aylık olarak tahsil edilecek gözü ile bakılan bu rakamlar şu anki ticari koşullarda kesinlikle düzenli olarak tahsil edilememektedir. Dolayısıyla yapılan hesaplar hiç bir zaman tutmamakta, alacak hanesi sürekli olarak artmakta, vadeleri beklenen çek veya senetler gününde ödenmemekte, bir süre sonra müşteri firmaları finanse etmekten firma ortakları kendi masraflarını dahi çıkaramamakta ve bir kısırdöngüye girilmektedir.

İşte bu nedenlerden dolayı, bahsi geçen fiyatlara hizmet vermek, her şeyi bir kenara bırakalım ticari koşullar nedeniyle bile son derece riskli olmaktadır.
 
GFB ya da açık haliyle geçici faaliyet belgesi bir defaya mahsus olmak üzere alınıyor. Çevre izni de 5 yılda bir alınıyor. Danışman firmalarının düşük fiyat politikaları ile sorma ne iş yapacağımı ver parayı gitsin anlayışı ile beraber il çevrelerin personel sayısının yetersiz oluşundan kaynaklanan denetimlerin etkisiz kalışı, sanayiciler üzerinde olumsuz etki yaratmaya başladı. aynı sektörde yer alan iki fabrikadan biri danışmanlık hizmeti alırken diğeri almıyor ve hizmet almayan firmaya cezada gelmiyor. böyle bir durumda sanayicinin güveni azalmaya başladı ve bana öyle geliyor ki çevre izinlerini alan firmalar danışmanlıklarını fes edecekler. ceza kesmeyen denetime yetişemeyen il çevrelerin etkisiyle 2012 yılında danışmanlık sektöründe daralma bekliyorum. kapanan danışmanlık firmaları, anlaşmalarını fes eden firmalar ve beraberinde de piyasadaki fiyatların iyice aşağı ineceğini düşünüyorum. şimdi sizlere soruyorum sevgili meslektaşlarım bu işin sonu nereye gidiyor? ben mi karamsarım yoksa sektör mü karamsar?
 
iş denetimden olayından da çıkmaya başladı. bu düşük fiyat politikası ve denetimsizlikle fiyatlar yeniden nasıl yukarı çıkacak merak ediyorum. piyasa olumlu yönde değil olumsuz yönde ilerliyor.
 
Üst