Yine iş döndü dolaştı odaya geldi.
Odaya tepki göstermek buradan ne kadar kolay değil mi? Ne odada çalışanlar burada ne de sizin derdinize derman olacak kimseler. Sizler de gitmiyorsunuz toplantılara zaten. Sizler de yoğunsunuz haliyle. Senelerdir aynı kısır döngü. Odadakiler işi bilmiyor, asgari ücretler gerçeği yansıtmıyor vb. Odada çalışanlar Marslı zaten biz seçmedik, yukarıdan ışınlanarak geldiler. Odada çalışan arkadaşlarımdan bir tanesi karşımdaki masada çalışıyor hatta ona da dedim kabul etti ben Marslıyım dedi. İnanmayan varsa toplantılara gelsin parmağımdan ışık çıkartıyorum görsünler dedi hatta.
Şu an içinde bulunduğunuz durumun suçlusu sizsiniz arkadaşlar. Düşük maaş almanız, mesleğin yeteri kadar öneminin olmadığı, ağır yaşam şartları hepsi sizde. Kendinizden mutlu değilsiniz, yaşadığınız her gün, mesleğinizde yaptığınız her iş, geçirdiğiniz her birim zaman size zulüm. Bundan kurtulmanın tek yolu var: Bu işi yapmayın.
Şunun örneğini defalarca görmesem, şahit olmasam söylemezdim: Siz ne kadar iyi bir insansanız o kadar değerlisinizdir. Yaptığınız işi sevmez, ona önem vermez, çalışıp didinip üzerine yoğunlaşmazsanız size değil Oda, Reis-i Cumhur dahi yardım edemez. Kendinizin en büyük rakibi de sizsiniz, en büyük yardımcısı da.
Mesleğinde iyi konuma gelmiş herkesin şu hayatta bir tane gayesi olmuştur: Çalışmak.
O yüzden oturun çalışın. Çalıştığınız şeyi sevin veya sevdiğiniz işte çalışın. İsteyin! Bir işi yapıp yapmamanın anahtar kelimesi istemektir arkadaşlar.
Herkese İyi Çalışmalar Dilerim.