Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından hazırlanmış olan bilimsel raporlar sonucu, acilen küresel ısınmanın 1,5 ° C ile sınırlandırılmasını gerekliliğini ortaya koyuyor.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) 2015’te Paris Anlaşması’nın kabul edilmesinden sonra, davet üzerine IPCC raporunun hazırlığı 40 ülkeden 91 yazar ve editör tarafından yapıldı. Hazırlanan rapor Kore’nin Incheon kentinde, 195 ülkenin onayı ile 8 Ekim 2018 tarihinde yapılan basın toplantısı ile kamuoyuna duyurularak yayınlandı.
1.5ºC Küresel Isınma Özel Raporu, insan ferahı ve sürdürülebilir kalkınma için büyük önem arz ettiğini; IPCC 1. Çalışma Grubu Eşbaşkanı Panmao Zhai, “Bu raporun ortaya koyduğu çok belirgin kilit mesajlardan biri, halihazırdaki 1°C derecelik küresel ısınmanın sonuçlarını daha fazla aşırı hava olayları, yükselen deniz seviyeleri ve Arktik deniz buzlarının erimesi ve diğer değişimler olarak şimdiden görüyor olduğumuz”. IPCC 2. Çalışma Grubu Eşbaşkanı Hans Otto-Pörtner, “Küresel ısınmanın sınırlanması aynı zamanda insanlara ve ekosistemlere uyum sağlamaları ve ilişkili risk eşiklerinin altında kalkabilmeleri için daha fazla imkan tanıyacak”. IPCC 3. Çalışma Grubu Eşbaşkanı Jim Skea, “Küresel ısınmanın 1.5°C derecede tutulması kimya ve fizik kanunları çerçevesinde mümkün ancak bunun gerçekleştirilmesi için eşi benzeri görülmemiş değişiklikler gerekmektedir” ifadelerini kullanarak konun önemini vurguladılar.
Dünyanın içinde bulunmuş olduğu tehlikeli yoldan çıkabilmek için küçük fırsatların varlığını sunan raporlar sonucu, bilim insanları da küresel ısınmadan kaynaklı her yarım derecenin dünya üzerindeki olumsuz etkilerinin artık farkına varmış ve önem alınmadığı sürece yıkıcı sonuçlara neden olabileceğini kabul etmiştir.
Raporlar sonucu alınan önlemlerin yetersizliğini, WWF’nin İklim Değişikliği Başdanışmanı Dr. Stephen Cornelius’ un, “Rapor üzerinde hükümetler arasında zorlu tartışmalar yaşanmasını bekliyorduk ancak müzakerelerde bilimsel gerçeklerin resmi yetkililerce de teyid edilmesini olumlu karşılıyoruz. Ancak emisyonların azaltılması konusunda halen ülkelerin verdiği taahhüt, küresel ısınmadaki artışı 1,5°C seviyesinde tutmak için yeterli değil” cümleleriyle anlaşılıyor.
WWF’in Küresel İklim ve Enerji Programı Başkanı Manuel Pulgar-Vidal da, “Böyle bir raporun hazırlanmasını talep eden hükümetler artık ortaya çıkan gerçeği kabul etmeli ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden kaçınmak için bilime kulak vermeli. Isınmayı 1,5° C'de tutmak imkansız değil, hatta gerekli ve acil. Küresel düzeyde harekete geçmek için artık daha fazla beklemeye tahammülümüz yok. 'İmkansız' ile 'mümkün' arasındaki fark güçlü liderlikten geçer. İhtiyacımız olan tek şey, önümüzdeki zorluklara karşı harekete geçmemizi sağlayacak güçlü irade” diyerek, 2020 yılına kadar küresel ısınmanın 1,5°C’ nin altında tutulabilmesi için WWF, hükümetleri ulusal taahhütlerini yükseltmeye çağırıyor. Yenilenmiş taahhütlerini açıklamak üzere, Aralık ayında Polonya'nın Katowice kentinde düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 24. Taraflar Toplantısı (COP24) için ülkeleri teşvik ediyor.
Çevre Mühendisi Tülay Alkurt