Baca dışı emisyon kaynaklarının ölçümlerinde kirlilik dağılımları kaynağın çalışma oranına, atmosferik koşullara, topografik şartlara vb bağlıdır. Ölçüm parametreleri ise çoğu zaman gazlar, havada asılı partiküller (PM10 ve altı), ve çöken tozlar olarak gruplandırılıyor. Ölçümünüzün, ortalama veya maksimum kirlilik üreten çalışma ve atmosfer şartlarını temsil etmesi beklenir.
Bu açıdan bakıldığında PM ölçümlerinde kış aylarında tam kapasite çalışma durumu varsa sorun olmayacaktır. Yağış durumunda ise hammaddenin daha nemli olması, asılı partiküllerin yağışa tutunarak çökelmesi nedeniyle normal ya da maksimum çalışma şartlarını temsil etmeyecektir.
Çöken tozlarda yağış yine önemli bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Ülkemizde limit değerler kuru çökelim cinsindendir, analizlerin de bu doğrultuda yapılması gerekir. Bu nedenle kış ayları eğer bölge yağış alıyorsa ölçülen çöken toz değerleri istenilen karşılaştırmayı yapmanızı sağlayacak sonuçları vermeyecektir.
Her iki parametre için ayrıca rüzgar da önemli bir faktördür. Kış aylarında şiddetli esen rüzgar kuru maddelerde tozumayı arttıracak, ayrıca taşınım mesafesini de uzatacaktır. Bu nedenle ortalama verilere göre belirlenen ölçüm noktaları gerçek durumu yansıtmayabilir.
Gazlarda ise rüzgarın sert estiği dönemlerde dağılımların mesafesi ve seyrelmesi artacaktır. Bu nedenle rüzgarlı havalar bu parametre için de geneli ya da en kötü durumu yansıtmayan sonuçlara neden olabilir.
Sonuç olarak; kış aylarında bölge yağış almıyorsa, rüzgar yılın genelini temsil ediyorsa ve tesis tam kapasite çalışıyorsa imisyon ölçümü yapılmasında sorun olacağını düşünmüyorum.
Elimde döküman ya da belge yok maalesef umarım bilgiler işinizi görür. İyi çalışmalar.