TMGD ile bizim mesleğin ortak olabilecek tek tarafı atıkların taşınması olabilir. TMGD'nin bırakın Çevre Mühendisi, herhangi bir Mühendislik Mezunu tarafından yapılmasının çok da mantıklı olduğunu düşünmüyorum. Şahsi düşüncem TMGD işlerinin Lojistik mezunları veya Lojistik ile ilgili bölümlerce icra edilmesinin doğru olduğu kanaatindeyim. Bazı konularda aşinaymışız gibi geliyor ama kazın ayağı bence öyle değil. TMGD yanında başka bir iş yapamadığın için zaten bizim için bir sorun değil.
İSG için ise pek katılmıyorum. İSG ile Çevre işlerinin alakası olmadığı tonla alan var. Ama İş Sağlığı ve Güvenliği ile Çevre Mevzuatı bir yerde kesişiyor: Büyük Endüstriyel Kazalar meselesi. İSG ile Çevre konularının bazı yerlerde kesiştiğini düşünüyorum.
Bizim mesleği baltalayan Çevre ile ilgili olan dallarda, iş kollarında Bakanlık yöneticilerinin mesleğe bağlı unvanları "Sertifikalandırma" inadı. Bir meslekte sertifikalandırmak demek "İşsizlik" demektir. Başka mesleklerin işlerimizi yapabilmesini saymıyorum. Tıp Fakülteleri yüksek puanla öğrenci alır çünkü diplomasında "İş Garantisi" ve "Yüksek Gelir" vardır. Bizde ise diplomamızın temel istihdam alanları "Sertifikalandırılmakta."
Bunun elbette sonuçları var. Bölüm tercih edilmez hale gelmekte, Çevre Mühendisi bir yerlere haraç ödemeye mahkum edilir, iş tecrübesi edinmeden önce sertifika ile uğraşır, başka bir alana geçmek istese sertifika ile uğraşır. Uzun lafın kısası ister Danışmanlık, ister AAT işletme, ister atık sektöründe çalışma, hepsi bir sürece ve zaman kaybına sebep. Maaşlar kuş gibi, böyle olunca da sonuç mesleğin değersizliği.
Belgeleri almak (İSG, TMGD, Enerji Yöneticisi gibi) elbette kişisel bir mevzu. Fakat bu sertifikalar ile "Çevre" işi aynı anda yapılabilir olursa işveren sana bunu da dayar. Mesleğin malesef iş garantisi yok ve işverenler için "Külfet" görülüyoruz.