ne güzel yazmışsınız arkadaşlar. 1 seneden fazla bir süre şube çalışanıydım, bir sürü üyelik yaptım. hemen hemen hepsinde sorunla karşılaştık. öncelikle bilgilerin sisteme girilmesi gerçekten 5 dakika. bu işin şubedeki kısmı kısa sürüyor denebilir. ama belgeler merkeze aktarıldığında, yani sicil numaraları onaylandığında farklı bir iş yükü söz konusu. tüm şube ve temsilciliklerden gelen evraklar merkez personeli tarafından teker teker kontrol ediliyor. burada bir kaç basamak bürokrasi de var. doldurduğunuz sicil formları merkez yöneticileri tarafından kontrol edilip imzalanıyor. bazen ben de aciliyet için arayıp sorduğumda daha önümde 4-5 şubenin evrakları olduğu söyleniyordu. ve hemen hemen herkesin işi acil. insanlar işleri düştüğünde odaya üye oluyor genelde. bu yüzden üye başvurularının %80-90'ı hemen halledilmesi gereken işler oluyor. bu durumda bir aciliyet sıralaması yapmak çok zor. ayrıca gurur duyarak aidat ödemeyeceğini beyan edenler olmuş, ödenmeyen aidatlar yüzünden odanın nasıl bir sıkıntı çektiğini tahmin bile edemezsiniz. maddi zorluğun yanı sıra "aidat toplanması görevi yerine getirilemediği için" orman mühendisleri odası yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunuldu. yöneticiler zaten odada gönüllü olarak çalışıyorlar. çoğu zaten piyasada ücretli olarak çalışan mühendisler. mesai saati bitiminde şehir merkezine gelip oda işlerini yürütmeye çalışıyorlar. takdir edersiniz ki büyük bir iş yükü oluşuyor ve bu iş yükünü birkaç kişi bölüşmek zorunda kalıyorlar kısıtlı zamanlarında. insanın hizmet beklediği yerden şikayetlerinin olması normaldir. sonuçta odanın kuruluş amacı meslektaşların çalışma şartlarını iyileştirmek, işlerini kolaylaştırmak. ama oda meslektaşından bağımsız bir yapı da değil. eleştirilerinizi bağlı olduğunuz birimleri arayarak dile getirirseniz dikkate alınacaktır. ya da oda sitesinde yöneticilerin mail adresleri var; doğrudan onlara da mail atabilirsiniz.
odanın yetersiz kaldığı yerler elbette var. bir yandan yoğun bir devlet bürokrasisi içinde çalışılıyor, bir yandan da mesleki mücadele için metotlar geliştirilmeye çalışılıyor. ama insanların genel tepkisi oldukları yerden fikir vermek olduğu için -bunu kimseyi hedef alarak söylemiyorum- şube yöneticileri ve oda gönüllülerinin çabaları yetersiz kalıyor. bugün 14 bine yakın üyesi olan bir odadan bahsediyoruz ve böyle bir yapının çalışmalarını sadece mesai saatlerinden sonra gönüllü olarak çalışan insanlara bırakıyoruz. oda süreçlerinde söz söylemek için yönetici olmaya gerek yok. hatta bana kalırsa üye olmaya da gerek yok. söyleyecek sözünüz, verecek bir fikriniz veya yükün bir yerinden tutacak enerjiniz varsa bunu en yakın şube veya temsilciliğe bildirin lütfen.
çevre görevlisi yönetmeliği 2012-2013 yıllarında taslak olarak gündemde iken şubelerin defalarca çağrısı oldu üyelerine. size net bir sayı vereyim o zamanlar 1200 üyesi olan bölge temsilciliğinin toplantısına 14 kişi katıldı. 7 kişi zaten yönetim kurulu üyesiydi. daha önce de belirttiğim gibi insanların hizmet beklediği yeri eleştirmesi gayet normal ama bahsedilen yer bir meslek örgütü ise kendisinin de bir şeyler yapması gerekiyor. hasılı, oda üyesinden bağımsız bir yapı değil; üyesine muhtaç bir yapı.
iyi çalışmalar.