Selamlar Fatih Bey,
Güzel konulara değinmişsiniz. Naçizane fikirlerim şu şekildedir:
1- İlk önce kanundaki ilgili maddeyi ele alalım. Orijinal madde:
"Çevre yönetim birimi/Çevre görevlisi: Bu Kanun ve Kanuna göre yürürlüğe konulan düzenlemeler uyarınca denetime tâbi tesislerin faaliyetlerinin mevzuata uygunluğunu, alınan tedbirlerin etkili olarak uygulanıp uygulanmadığını değerlendiren, tesis içi yıllık denetim programları düzenleyen birim ya da görevliyi,"
değişiklikle birlikle böyle oldu:
"Çevre yönetim birimi/Çevre görevlisi: Bu Kanun ve Kanuna göre yürürlüğe konulan düzenlemeler uyarınca denetime tâbi tesislerin faaliyetlerinin mevzuata uygunluğunu, alınan tedbirlerin etkili olarak uygulanıp uygulanmadığını değerlendiren, tesis içi yıllık denetim programları düzenleyen birim ya da çevre mühendislerini, mevcut çevre görevlilerini ve Bakanlıkça usul ve esasları ilgili Yönetmelikle belirlenen görevliyi,
Çevre Kanununda halen bir çevre mühendisi tanımı yok. Bir kelime olarak girdisi oldu. Bir de hala ilgili yönetmeliklerde değişiklikler yok. Bu durumda erken konuşmak farazi oluyor. Bildiğim bir şey var. Resmi Gazete'de ilgili yönetmelik, tebliğ vb çıkana kadar eski uygulamalar geçerlidir.
2- Sizin dediğiniz madde doğrudan piyasaya sürenleri vuruyor. Bu sene bildiğiniz gibi yetkilendirmeler 1 ton ve üzerine yapılacak. İlgili maddeler piyasaya sürenleri depozito uygulamasına itmekten başka bir şey değil. Yine de yönetmeliği/Tebliği-Genelgeyi veya uygulama duyurusunu bekleyeceğiz.
3- Sıfır Atık sistemine bir güvenim var. Ama biliyorsunuz ki her sistem önünde sonunda para odaklı sistemlere dönüşür. Eğer güzel uygulanırsa teşvikleri düzgün tanımlanırsa çevre ve çevre mühendisliği açısından güzel bir gelişme. Yoksa dediğiniz gibi para odaklı olur çıkar.
4- Bildiğim kadarı ile mevzuat.gov.tr genelde yönetmelik, kanun vb çıktıktan kısa bir süre sonra ilgili kanuna, yönetmeliğe değişiklikleri işliyor. Anlaşılabilirlik diyorsanız o konuda ben de sadeleştirilmesinden, netleştirilmesinden yanayım.