• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Damacanadan su içmeyin!

hangisinin daha iyi olduğu tartışılabilir fakat şunu bilirimki 2010 da hocalarımın birinin şebeke suyu fenol ihtiva ediyor demesinin üzerine belediye 3 tane dava açmıştı. Bu yetmezmiş gibi üniversitede çeşitli uygulamalarda bulunmuştu. Sadede gelirsem şebeke sularının ne denli kontrol edildiğinden şüpheliyim...
 
Suya elektrik verdinizde suyu bileşenlerine ayırırsınız.Ortaya su içerisinde çözünmüş halde bulunan iyonlar çıkar.suyun iletkenliği ne kadar fazlaysa o kadar tuzlu sudur.ve ya tam tersi.doğal olarak çok fazla iyon içerir.Bu suya elektrik verdiğinizde bunlar açığa çıkar.Bu arada elektrotun kendisi de zamanla erimeye başlar bu da suya karışır.Yalnız ters osmoz da arıtma cihazından sadece su geçer diğer iyonlar eser miktarda geçmektedir.Bu suya elektrik verdiğinizde ortaya çok az iyon çıkar.Çok iyon çıkması suyun kirli olduğunu göstermez.Sonuçta böyle bir analiz metodu yoktur.Böyle bir arıtma biçimi olduğunu da ne okudum ne gördüm.Bunu gösteren düzgün görünüşlü,kılık kıyafeti,diksiyonu güzel yurdum insanlarına 2 elektrot ile bir elektrik verelim bakalım ortaya neler çıkıyor :)


bu videoda aynı üçkağıdı koymuşlar utanmadan. bildiğin dolandırıcılıktır bu. cezası da hapis olmalı, tamamen yanıltma ile satış yapılıyor zira iddiaların hiçbiri gerçek değil şu sitede olayın izahı var:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


kullandıkları elektrotlardaki demir ve benzeri metaller suyun elektroliziyle açığa çıkan oksijen tarafından oksitlenip çöktürülüyor rengi veren şey bu reaksiyon. iyi kalite sularda çeşitli hayati mineraller bulunur, bulunmalıdır, iletkenliğe ve elektrolize yol açan şey bunlardır. bu adamlar saf su üreten sonra onu dışarıdan tatlandıran reçinesi aşınınca işlemez hale gelen RO satıyorlar, kandırarak satış yapıyor üstüne eksik bilgilendirmeyle yaptıkları satış zamanında değişmeyen kartuşlar yüzünden sağlığı tehdit ediyor. bir hafta saf su içerseniz elektrolit kaybından kalp krizi geçirirsiniz, bu işin tehlikesini buradan anlayın.

bu alttaki videoda olayı açıklıyor yetkili bi abimiz:


İstanbul’da satılan 19 litrelik damacana sularının laboratuarda inceleme sonuçları ortaya inanılmaz bir tablo çıkardı.

55 tanınmış firmanın sularından sadece 14’ü temiz çıktı. 41 suda başta ‘koliform’ (dışkı yoluyla bulaşan) bakteriler olmak üzere insan sağlığına zararlı maddeler bulundu.

Büyük firmalar olduğu için isimlerini açıklamadıklarını belirten Önel, ancak firma isimlerini Sağlık Bakanlığı’na bildireceklerini söyledi.

Kaynak:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


Bakanlık sağlıksız suları açıkladı:
Sağlık Bakanlığı, İstanbul genelinde faaliyette olan ve uygunsuzluğu tespit edilen damacana suyu markalarını açıkladı. İşte o sular: Buzada, Erpınar, Alps, Kervansaray, Yalısu

Haber kaynağı:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
@MustafaKaptan


Arkadaşım öncelikle iyi günler . Tezgah altı arıtma sistemleri genellikle karbon filtre , membran filtre ve son olarakta tatlandırıcı uç olarak üç ana kısımda değerlendirilebilecek yapıdan meydana gelmektedir.Arkadaşların bahsettiği evde yapılan elektroliz yöntemi ile TDS testleri ise suyun içeriğini yakarak göz boyamaktan ibarettir.Maliyet fayda açısından bakarsan 1000 lira ve üstü cihazlar gerçekten yararlı ve faydalıdır.En azından ne içtiğini nasıl içtiğini bilirsin kaldıki bir damanaca da evde bulundurarak bunu da çay suyu yemek suyu gibi şeylerde kullanabilirsin.Bunu yazmamın sebebi bir arkadaşımızın bütün mineraller gidiyormu sorusu.Bildiğiniz üzere membran filtrasyon basınçla çalışıyor tek kötü yanı elektrik kesilirse temiz suyunuzun olmaması. =) Bu sistemden çıkan suyun içeriğine gelince , sistem hemen hemen safa yakın bir su üretiyor ve su sistemi terkedip musluktan çıkmadan önce sırasıyla coconattan , mineral filtreden ve son olarakta doğal tatlandırıcı olan porselen taşından geçiyor durum bu karar size kalmış :)
 
Sorun suda mı yoksa ambalajında mı sanırım ikiside tartışılıyor daha doğrusu ambalajcılar daha çok konuşuyo
 
ben içmeyin dedim ama sakalımız yok ne yapalım :)

Asıl tehlike pet şişelerde
DAMACANALARDA denetim kirlilik tehlikesini ortaya çıkarırken, Antalya Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Murat Özdemir, asıl riskin pet şişelerde yattığını söyledi. Özdemir, "Bir damacana 551 kez kullanılabilir. Ama asıl tehlike pet şişelerde. Vatandaşların bu şişeleri bir kez kullandıktan sonra atması gerekir" dedi.

Sağlık Bakanlığı adına 1’i Burdur, 2’si Antalya olmak üzere 3 su üretim tesisine yönelik denetimler yapan Halk Sağlığı Müdürlüğü, denetimlerde herhangi bir sıkıntıya rastlanılmadığını bildirdi. Su üretim tesislerindeki sonuçlar temiz olmasına rağmen, satış noktalarında kirlilik oluşabildiğine vurgu yapan Antalya Halk Sağlığı Müdürü Dr. Murat Özdemir, özellikle tüp satılan yerde su satışının olmaması gerektiğini aktardı. Tüplerin çarptığı damacanalarda ezilme ve kırılmalar oluştuğunu anlatan Uzm. Dr. Özdemir, "Bu da mikrobiyolojik olarak üremeye hazır ortam oluşturuyor. Bunun için tüp ve damacananın aynı yerde satılmaması gerektiğini vurguluyoruz. Ayrıca, damacanalar uygun koşullarda saklanmalı. Su uygun şartlarda saklanmadığında, korunmadığında su güvenliğimiz tehlike altına giriyor" ifadelerini kullandı.

551 DEFA DOLDUR- BOŞALT
Antalya Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. Murat Özdemir, tüketicileri 0.5 litre ya da 1.5 litre gibi küçük pet şişelerin kullanımı konusunda uyardı. Kullanım ömrü 551 defa doldur- boşalt yapmaya imkan sağlayan bir damacananın ülkemizde ortalama 300-400 kez kullanıldığını anlatan Uz. Dr. Özdemir, "Vatandaşımız 0.5 litrelik ya da 1.5 litrelik pet şişeleri kullandıktan sonra içini tekrar suyla doldurup buzdolabına koyuyor ve sürekli kullanıyor. Bu şişeler tek kullanımlıktır. Yapıları damacanalara göre çok ince olduğu için kırılma ve ezilme gibi durumlarda kanserojen maddelerin üremesine ortam sağlayabilir. Bu nedenle vatandaşlarımız küçük pet şişeleri bir kez kullandıktan sonra atmalıdır" diye konuştu.

Kaynak: Asıl tehlike pet şişelerde

Velhasıl kirliliği kesin kanıtlanıncaya kadar şebeke suyu derim ben.
 
Yıllardır şebeke suyu içeriz. Reklam yapmayayım bir markanın arıtma cihazı var, şebeke suyunu gayet rahat içilebilir bir hale getiriyor. Evde kimsenin sudan rahatsızlandığına şahit olmadım şimdiye kadar.
 
Evet aslında çoğunun da basit bir yapısı var. suyu reçinelerden geçiriyor ve adsorpsiyonla arıtım yapılıyor. Sorun şu ki bu durum büyük paraların döndüğü bir sektör haline getiriyor arıtımı. belediye arıtımı kesinlikle tam yapıyor ama yukarıda da belirtildiği gibi su taşıma sistemlerinden, binaların kendi tesisatından kaynaklanan kirlenme oldukça fazla. İnanıyorum ki büyükşehirlerde çoğu yerde sadece bina tesisatından kaynaklı kirlilik mevcut. Ben ankarada yaşıyorum ve alt yapı yenilendi fakat bina 12 senelik olduğu için sabahları musluktan pas akıyor. cihaz almak yerine tesisatları yenilemek daha iyi olr diye düşünüyorum
 
@burak_izmir

A Haberde 3 hafta bu skandalı başladığından beri takip ettim ama burada yazmaya fırsatım olmadı pek, özellikle Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çağatay Güler hocanın açıklamaları gerçekten dikkate alınması gerek husulardı. Bunlar gerek insanların önlem alması gereken hususlardan oluşuyor gerekse de hükümetin.

Arıtma cihazları konusuna gelince tezgah altı RO cihazlarını kesinlikle tavsiye etmiyorum. "1000 lira üstü cihazlar yararlı ve faydalıdır" açıklaması oldukça teknik bir açıklama olmuş :) Bunları satanlar genelde pazarlamacılar, ve hepsi 3 aşağı 5 yukarı aynı Çin ve Tayvan malı cihazlar. Kimisi 500 tl ye satıyor kimisi 1.500 tl ye yani tutturabildiğine :) Ayrıca bunların Pompasız olanları da var, yani elektrik kesilmiş kesilmemiş pek önemli değil. Zaten içlerindeki membranlar düşük basınç membranları.

Demek istediğim şey şu RO sistemleri sudaki minerallerinin %90'ından fazlasını tutar. Evinde mevcut olan arkadaşlar bir adet TDS metre ile giriş ve çıkış sularını ölçerlerse sonucu rahatlıkla görebilirler. Özellikle yaz aylarında vücudun mineral dengesi açısından oldukça önemlidir. Hele hele gelişme çağındaki çocuk ve yaşlılarda bu tür sular pek önerilmez. Peki zararlı mı derseniz, kısa vadede direk zararlı demek belki haksızlık olur ama ideal bir içme suyu olmayışı da aşikardır.

Bu cihazların hepsi uzakdoğu ülkelerinde üçüncül petrol atıklarının geri kazanımı ile plastiklerin değerlendirilmesi işlemleri sonucunda elde edilir. Yani içme suyu için olması gereken 316 L Paslanmaz, cam yada PP gibi inert yapı bu sistemlerde malesef mevcut olmadığı gibi aksine elde edilen plastiğin mukavemetini arttırmak için son derece kanserojen bir çok bileşen kullanılmaktadır.

İstanbul için iski çıkış suyu gerçekten TS 266 sınırları içinde. Ancak eviniz çok eski ve tesisat PP değil ise, illaki bir arıtma koyayım da içim rahat etsin diyorsanız. Klasik bir spun (Kartuş) Filtre ve arkasına Aktif karbon yeterlidir. Yada tezgah üstü herhangi bir basit arıtma. Hatta mümkünse reçine de olmasın zaten İSKİ çıkış suyu sertliği 14 - 18 Fr sertliğinde. Yani suyunuzun boş yere mineral dengesiyle oynamanın anlamı yok pek.

Bu arada Damacana'ya karşıyım gibi anlaşılmasın, mutlaka içlerinde düzgün olanlarda vardır ama gecen sene oldukça ünlü bir markanın damacana suyundan çıkan, garip, şeffaf, ipliksi bir parça benim damacana suyunu bırakmama neden oldu. İlkinde belki pompanın borusundandır vs. diye düşündüm hatta suyu dağıtan kişiye gösterdim, o da fabrikayla konuşacağını söyledi. Damacana pompasını iyice temizledim. Ancak gelen ikinci damacanada da aynı şeyi dikkatle bakınca yine gördüm. Alışkanlıktan mıdır nedir bilmiyorum, 2 günde bir evin altındaki marketten 5L yada 10L lik sulardan alıp öyle gidiyorum eve, ama şu içimizdeki çeşme suyu psikolojisini yıkmamız gerekiyor.

Birçok şehirde zaten bu problem yok tıpkı Avrupa ve ABD deki gibi herkes çeşmeden rahatlıkla suyunu içiyor, İstanbulda eskiden böyleydi ama (1990 -1993) yılları arasında çeşmelerden resmen çamur akmıştı, ve akıllara durgunluk veren su kesintileri yaşanmıştı. Nişantaşı'nda bile bir hafta suyun gelmediğini bilirim. O zamanlar belli markalar tezgah üstü arıtma cihazları çıkarmaya başlamıştı. O dönemlerden kalma alışkanlıklarımızı malesef yıkamıyoruz.
 
Damacana su tartışmalarında, Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel EROĞLU, Ankaranın musluk suyunun temiz olduğunu ve ölçümlerin yapıldığını belirtmiştir. Bu açıklamaya rağmen, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Merkez Binasında, taşra teşkilatlarında ve bağlı kurumlarda damacana su kullanılmaktadır.

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
Pet şişelerde kimyasal madde tehlikesi!
Yapılan araştırmalarda hafiflik, dayanıklılık ve ucuzluğu sebebiyle çok kullanılan pet şişelerin büyük sağlık sorunlarına sebep olduğu ortaya çıktı.
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
şebeke suyundan klor ve klor bileşikleri almak gerekli ,ayrıca sert sularıda arındırmak lazım ki yumuşak su lezzetine ulaşmak gerekir.
Mutfak tipi tortu,karbon,reçine üçlüsü basit bir arıtma için yeterli ,sertlik düşük yerlerde reçine kartuşunu kaldırabiliriz.
Ağır metal riski varsa ters ozmoz başka çaresi yok. Ağır metal varsada belediyeler halktan gizliyor.Çevre müh. odasının baskı kurması lazım.ağır metal ölçümleri yapılmalı mutlaka .kaç belediye yapıyor bu analizleri acaba ? bilgi istemek lazım.
 
Aslında sert su içilmemeli kavramını bir kenara bırakmak lazım bence.Sudaki tek sorun sertlik olsa keşke. ÇMO nun baskı kurmasına gerek yok Sağlık Bakanlığı yerleşim yerinin nüfusuna bağlı olarak belirli aralıklarla yerel yönetimlerin haberi olmadan numune alarak kapsamlı analiz yaptırıyor zaten.Sonuçlar kısmında yaptırım ne kadar oluyor bilmiyorum ama sonuçta basına yansıyor sıkıntılı yerler.
 
İl Halk sağlığı düzenli numuneler alıp analiz ettiriyor ve sonuçları sitelerinden yayınlıyor.
 
örnek vereyim Denizli ye bağlı bir ilçemizde içme suyunda normal aralıkltan 2-3 kat fazla krom çıktı , analizler yapıldığı doğruysa tedbirlerinde alınması lazım,,,, kromlu suyu içmeye devam , birçok örnek verilebilir..
ağır metal analizleri hangi sitede yayınlanıyor merak ettim. link verseniz
 
Konuyu yeni gördüm ve birşeyler söylemek istedim.Aslında evlere takılan arıtma cihazları damacana,şebeke ya da dışarıdan tedarik edilen sulardan her zaman daha iyi.Kendim laboratuvarda yaptığım analizlerde (ağır metal) analizlerinde yani kurşun,arsenik,bakır,siyanür,kadmiyum gibi insan sağlığını etkileyecek parametrelerin daha düşük çıktığını 3-4 kez yaptığım analizlerde bizzat şahit oldum.Diğerleri sınır değerleri geçmemesine rağmen hep en düşük değerler arıtma cihazında çıkmıştır. Mikrobiyolojik yönü tabi ki de önemli ama yaptığım enstrümental analizler hep arıtma cihazlarını doğruladı.
 
@Hakan Nizamogullari
Yanlış hatırlamışım sadece uygundur, uygun değildir diye yazıyormuş.
 
Üst