Günaydın Fatih,
Normalde elimden geldiği kadar apolitik durmaya ve mümkün olduğu kadar herkesin haklı olma ihtimalinin olduğu subjektif tartışmalardan uzak durmaya çalışsam da, haklı sitemine "yine" sessiz kalıp mücadele gücünü kaybetmemen için bir şeyler yazmayı sana ve senin gibilere karşı borçlu olduğumu düşünerek, ben ve benim gibileri temsil edeceğini düşündüğüm fikirlerimi söylemek isterim.
Şuna eminim ki, bahsettiğin on binlerce üye çevre mühendisinin ve üye olmayan onbinlercesinin hiç biri çevre görevlisi kavramını benimsememiştir ve senin hissettiğin duygulara sahiptir. Kendi mesleğini yapmayan meslektaşlarımız bile, üniversitede geçirdiği yılların hatırına bu uygulamaya karşıdır. Ben şahsen herkesin fikir birliği ettiği bir konuda kararı etkileyecek veya savunmayı gerektirecek bir durum söz konusu değilse ikrarımı sükutumla göstermeyi tercih ediyorum.
Teknik anlamda (yönetmelik görüşleri) zaten söylenmiş olan bir yorumu tekrar etmeyi ise gereksiz gördüğümden, meslektaşlarımın forumda zaten defalarca dillendirdiği bir hatanın çözümünün bir kez de benden duyulmasının bir faydası olmayacağını düşünüyorum. Daha açık ifade etmek gerekirse, temel sorunlar olan çevre mühendislerine sınav şartı, çevre görevlisi kavramının saçmalığı gibi konular için zaten söylenmesi gerekenler en baştan detaylı ve mantıklı olarak söylendi ve benim bunların üzerine söyleyeceğim her şey sığ kalacaktır.
Diğer bir konu da bizi yıllardır yıldıran bürokrasi oldu. Herkesin kendi hayat tecrübesi, bakış açısını, mücadele tekniklerini ve savunma mekanızmasını geliştiriyor. Biz bürokratik hantallık ve menfaatçilik içinde yetişen bir nesil olarak bazen ümidimizi o kadar kaybediyoruz ki, mücadele gücümüz bu ümitsizliğin ve hayat mücadelesinin içerisinde yitip gidiyor.
Biliyorum ki gerek odanın, gerekse senin mevzuatla ilgili önemli görüşmeleriniz oldu. Sanma ki sen bu görüşmeleri yaparken biz de seni yel değirmenlerine karşı savaşan bir don kişotu izler gibi izliyorduk. Yukarıda bahsettiğim sebeplerden dolayı, zaten söylenmesi gerekenleri bildiğini düşündüğümüzden sana tam yetki veriyor ve destekliyorduk. Bence böyle bir durumda sadece itirazı olanlar konuşabilirdi ve kimsenin bir şey söylememesi, herkesin senin arkanda olduğunun bir göstergesiydi. Bundan sonra da böyle olacağını bilmeni isterim. Bazı insanlar bir şeyleri değiştirecek enerjiyi kendinde bulur, biz şimdi hayat meşgalesinden bu enerjimiz varsa bile bunu içimizde bir yerlerde bağlı tutuyoruz. Kendi aramızda, hiç konuşmadan aldığımız bir kararla bu mücadeleyi, bu enerjiyi açığa çıkarmaktan korkmayan kahramanlara bırakıyoruz. Umarım bu söylediklerim, senin kendi başına çıkmış bir savaşçı değil, kendi aramızda evrimleştirdiğimiz bir kahraman olduğun gerçeğini artık görmeni sağlar. Yine bu söylediklerimden, senin bu mücadeleyi bıraksan bile, içinde tuttuğu mücadele gücünü ortaya çıkacak yeni karamanlarımız olacağını da anlamanı istiyorum.
Sonuç olarak sana şunu söylemek istiyorum. Ben ve benim gibi düşünenler, yanlış bir şey yapmadığın sürece seni sessizce destekliyor olacağız. Bireysel olarak soru sormadığın sürece bizi grubun görüşüne katılan insanlar olarak görebilirsin. Fikri anlamda görüşlerimizi dönem dönem duyacaksın. Kişileri ya da grupları hedef almayan aktivitelerde bizi yanında göreceksin. Umuyorum bu yazdıklarından sonra daha aktif insanlarla da karşılaşacaksın. Yine de desteğe ihtiyacın olduğunda, bizi bu başlıkların altında bir yerlerde bulabilirsin.