• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Türkiye gündemine dair haberler

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Çevre Bakanlığı'ndan İzmit Körfezi açıklaması: Zarar kirletenden alınacak
İZMİT (Kocaeli), (DHA) - ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı, İzmit Körfezi'ndeki kirliliğin büyük oranda temizlendiğini, kirliliğe neden işletmeye gerekli idari yaptırımın uygulanacağını belirterek, zararın tazmininin kirletenden alınacağını açıkladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmit Körfezi'nde yaşanan çevre kirliliğiyle ilgili yazılı açıklamada bulundu. Bakanlık, İzmit Körfezi'nde yaşanan deniz kazasına anında müdahale edildiğini belirterek şu görüşlere yer verdi:

"12 Ocak Perşembe günü Dilovası bölgesinden denize fuel oil döküldüğü ihbarı üzerine, Bakanlığımız Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Liman Başkanlığı ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yetkilileri olay yerine intikal etmişlerdir. Tesiste bariyer çekme ve kirliliği temizleme çalışmaları tesis yetkilileri ve yetkili acil müdahale firması tarafından başlatılmış, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından olay yerinden numune alınmış ve analize gönderilmiştir. Kirliliğe acil müdahale işlemleri gece boyu sürdürülmüştür. 13 Ocak günü İzmit Körfezi'nin çeşitli yerlerinde deniz kirliliği olduğu ihbarları alınmıştır. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan havadan kontroller sonucu kirliliğin Dilovası bölgesinden geldiği gözlemlenmiştir. Kocaeli Liman Başkanlığı tarafından 2'nci seviye kirlilik olduğuna dair Kocaeli Valiliği'ne yapılan bildirim sonucunda, Bakanlığımız tarafından onaylanan Marmara ve Boğazlar Bölgesel Acil Müdahale Planı doğrultusunda Valilik tarafından İl Kriz Merkezi kurularak çalışmalarına başlamıştır. Ayrıca, konu ile ilgili zarar tespit komisyonu kurulmuş ve çalışmalarına başlamıştır."

ZARAR KİRLETENDEN ALINACAK
Alınan numunelerin TÜBİTAK'a gönderildiği belirtilerek, şu açıklamada bulunuldu: "Deniz yüzeyindeki kirliliğin kaynağının analizle teyit edilmesi için Bakanlığımız Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerince numuneler alınmış ve parmak izi analizi için TÜBİTAK'a gönderilmiştir. Söz konusu bölgede toplam 3 adet acil müdahale firması tarafından 350 personel görevlendirilerek temizlik çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Ayrıca, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Seyit Onbaşı gemisi ve tahlisiye botu deniz operasyonlarını koordine etmek amacı ile olay yerine intikal etmiş, deniz temizleme çalışmalarını sürdürmektedir. Bunlara ilaveten tüm limanlar tarafından kendi personelleriyle temizlik işlemlerine destek verilmektedir. Bakanlığımız Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Kocaeli Liman Başkanlığı teknik personelleri sahada çalışmalarını sürdürmektedirler. Kirlilikten etkilenen yaban hayvanlarına ilgili kurumlar tarafından gerekli müdahaleler yapılmaktadır. Ayrıca, acil müdahale çalışmalarına destek olunması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'ndan heyetler yerinde incelemeler yapmıştır. Kirliliğin başladığı andan itibaren temizleme çalışmaları yoğun bir şekilde devam etmekte olup, kirlilik büyük oranda temizlenmiştir. Kirliliğe sebep olan işletmeye 2872 sayılı Çevre Kanununa istinaden gerekli idari yaptırım uygulanacaktır. Ayrıca zararın tazmini kirletenden alınacaktır."

Kaynak:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
@Tülay Alkurt
hepimiz işin ucundan tutuyoruz iptal edecek halleri yok zaten bizim bilgilendirmemiz ile olacak bir konu değil devlet nezdinde olacak adım gerekirse il il gezip anlatmaları lazımdı tv ekranlarında alatılarlar poşet 25 kuruş ooo tamam tertemiz oldu şu kadar ağacı kesimini engelledik demek karşıyı tiye almak olur açıkcası ...farklı düşünce de olmak için değil daha gerçekçi olmak lazım kendiniz dediniz Evet konu çevre bilinci olarak ele alınmamış olabilir çevre bilinci yoksa zaten konu bitmiştir :) yarıl yolda yama yaparak ilerler büyük ihtimalle ülkemizde dış görünüşe önem veriliyor genelde zaten kaybımız büyük
 
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
:kötü:
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


ÇİMENTO: KÜRESEL ISINMADA ETKİLİ GİZLİ FAKTÖR​
Karbon Salınımın Yüzde 8'i Çimento Kaynaklı Olup Küresel Isınmaya Neden Oluyor​
Betonun en temel bileşeni olan çimentonun çevremizdeki pek çok yapıyı şekillendirip doğada izler bıraktığı belirgindir.​
İngiltere merkezli düşünce kuruluşu Chatham House, dünyaya salınan toplam karbondioksitin yüzde 8'inin çimento kaynaklı olduğunu söylüyor.​
Çimento sektörünün karbondioksit salınımı bir ülkenin karbondioksit salınımı olarak varsayarsak, Çin ve ABD'den sonra üçüncü sırada yer aldığı öngörülüyor.​
Uçak yakıtlarından daha fazla, çimento üretimi karbondioksit salınımına yol açıyor.​
Sektörel bazda toplam küresel salınımın yüzde 12'sini oluşturan tarım kaynaklı salınımın hemen arkasında yer alıyor çimento.​
Çimento Kaynaklı Karbon Salınımında Çin Lider​
Çimento endüstrisi temsilcileri Polonya'daki Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansında (COP24) Paris Anlaşması gerekliliklerini nasıl karşılayabileceklerini konuşmak için bir araya geldiler. Anlaşma, çimento üretiminden kaynaklanan karbondioksit salınımının 2030'a kadar en az yüzde 16 düşürülmesini gerektiğini söylüyor.​
Beton, köprülerin, gökdelenlerin, otoparkların ve barajların inşasında kullanılıyor. Mimarlar ve inşaatçılar tarafından ideal bir yapı malzemesi olması nedeniyle benimsenmiş durumda.​
Chatham House, Enerji, Çevre ve Kaynaklar Bölümü Müdür Yardımcısı Felix Preston, "Beton ucuz. Hemen her yerde üretebilirsiniz ve sağlam bir bina inşa etmeniz için tüm özellikleri barındırıyor" diyor.​
Felix Preston, "Beton olmadan bina yapmak mümkün olmasına rağmen, kolay değil" yorumunu yapıyor.​
Harekete geçmeliyiz..​
Chatham House araştırmacıları, binaların dünya yüzölçümünde kapladığı toplam alanın gelecek 40 yılda iki katına çıkacağını, bunu karşılamak için çimento üretiminin 2030'a kadar yüzde 25 artması gerektiğini belirtiyor.​
Chatham House raporu, enerji verimliliğinin artırılması ve fosil yakıtlar yerine atık yakılmasının teşvikiyle ton başına üretimde karbondioksit salınımının son 10 yılda yüzde 18 azaldığını ortaya çıkardı.​
Yeni kurulan Küresel Çimento ve Beton Birliği (GCCA), sürdürülebilir kalkınma odaklı dünyadaki çimento üretim kapasitesinin yüzde 35'ini temsil ediyor.​
Başkan Benjamin Sporton, birliğin iklim değişimine karşı harekete geçmek de dahil olmak üzere, sürdürülebilir kalkınmaya bağlılığının bir göstergesi olduğunu ifade ediyor.​
Çevreci Alternatifler​
Kuzey Carolina'daki BioMason'un kurucu ortaklarından ve şirketin CEO'su Ginger Krieg Dosier, çimentoya alternatif bir bio-beton tuğla yaratma amacıyla trilyonlarca bakteri kullanıyor. Kum yerine kalıba mikro organizmaların yerleştirildiği teknik, mercanların oluşum süreciyle benzerlik gösteriyor.​
Uzun yıllar süren araştırma-geliştirme çalışmaları sonucu olarak, bio-beton üretim bugün sadece 4 saat alıyor. Oda sıcaklığında gerçekleşen süreç, karbondioksit salınımının 2 ana faktörü "fosil yakıt" ve "yakma" olmadan tamamlanıyor.​
Engelleyici Güçler​
Şu anda çok az miktarda düşük karbon salımıyla üretilen çimento piyasada yer alıyor. Mevcut üretim seviyeleri, büyüme ve gelişme eğilimi gösteren sektörün ihtiyacını karşılamak açısından yeterli değil.​
Devletlerin baskısı ya da çevreci çimento alımlarında fonlama desteği olmadan, düşük karbonlu çimento üretiminin laboratuvar ortamından bir adım öteye taşınması ve piyasaya sürülmesi mümkün olmayabilir.​
Zaman daralıyor..​
Geçen ay gerçekleşen Devletlerarası İklim Değişimi Paneli'nde Paris Anlaşması'nda belirtildiği gibi küresel sıcaklık ortalamasının 1,5-2 derece düşülmesi gerektiği tartışıldı. Bu 2030'a kadar karbondioksit salımının 2010'da bulunduğu seviyenin yüzde 45 altına çekilmesi anlamına geliyor.​
BioMason CEO'su Ginger Krieg Dosier, duruma ilişkin iyimser olmak için nedenlere sahip:​
"Piyasa talebi, yenilikçi teknolojiler ve iklim değişikliğine dair artan endişeler, inşaat sektörünü geniş anlamda alternatif yapı malzemelerine adapte olacağı noktaya yaklaştırıyor."​
2-6.png
 
Alında ülkemizde Çimento sıkıntısı yok şöyle ki bizim ülkemizde inşaat sektöründe MALZEMEDEN KAÇIRMA çok olduğu için salınımda az oluyor işin gerçeği bu ülkemizde güzel şeyler oluyor :)
 
@Ferhat Elçi
Bu makaleyi sadece ülke bazında düşünmek ne kadar çevreci bir yaklaşım ☺️
 
O zaman gelsin veriler:)

Veri olmadan gerisi laf-ı güzaf, gerisi magazin.
 
☺️☺️

USGS deki verilerden bakabilir istatistik tablolarını konu ile ilgili daha detaylı yazılmış makalelerden elde edebilirsiniz. ☺️
İyi çalışmalar
 
@Tülay Alkurt
Payleşım için teşekkürler :)

Ama ne demişler değişime önce kendinden başla...

Bu nedenle küresel düşünmeden önce kendi bölgenizi genele uygun hale getirmek gerek diye düşünüyorum. Betonlaşma faaliyetinin bu kadar yüksek olduğu ülkemizde çimento kısmının önce kendimizde halledilmesi gerekir ki bu zor bi ihtimal çünkü ''BETON'' en sevdiğimiz :)
 
@Tülay Alkurt
makaleyi neye göre yorumlayacam anlamadım o zaman MOZAMBİK ülkesi için mi bakacam ülkemin durumunu yazdığınız yazıya göre yorumladım sadece .. diğer ülkeler için ise yaptıkları çalışmalardan haberim var mesela Çimento yerine farklı malzemeler kullanılıyor
 
Değişiklik düzenlemesi Resmi Gazete’de yayınlandı

resmi-gazete.jpg

Düzenlemenin 17. Maddesi ile 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun teşvik belgeli yatırımlarda KDV istisnalarının da düzenlendiği 13’üncü maddesinin birinci fıkrasının (j) bendine ‘’yenilenebilir ve diğer enerji’’ ifadesinin eklendi.

İlgili madde değişiklikten sonra şu şekilde oldu;

Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin su, kanalizasyon, arıtma, doğalgaz, elektrik, haberleşme, yenilenebilir ve diğer enerji tesisleri ile yol yapımına ve küçük sanayi sitelerindeki işyerlerinin inşasına ilişkin, bunlara veya bunlar tarafından oluşturulan iktisadi işletmelere yapılan mal teslimleri ile hizmet ifaları,
Böylelikle bu kapsamdaki tesislerde yapılacak yenilenebilir enerji ve enerji yatırımları için KDV istisnası getirildi.



Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
Tebliğ ile Havza Yönetimi Merkez Kurulu, Havza Yönetim Heyetleri ve İl Su Yönetimi Koordinasyon Kurullarına ilişkin usul ve esaslar belirleniyor


resmi-gazete.jpg
Tebliğ ile havza ölçekli yönetim planlarının hazırlanması, uygulanması, uygulamalarının takibi sürecinde kurumlar arası koordinasyonun sağlanması amacıyla; Havza Yönetimi Merkez Kurulu, Havza Yönetim Heyetleri ve İl Su Yönetimi Koordinasyon Kurullarının kurulması ve faaliyetlerini sürdürmesine ilişkin usul ve esaslar ile Havza Yönetimi Merkez Kurulu, Havza Yönetim Heyetleri ve İl Su Yönetimi Koordinasyon Kurullarının teşekkülü ile bu heyet ve kurulların görevlerini, çalışma usul ve esasları belirleniyor.


Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
Temiz üretim için minimum ücretin 33 kuruş olması gerekiyor

plastik-poset-1.jpg



Sürdürülebilirlik Danışmanlık firması Metsims tarafından market alışverişlerinde bez torba yerine naylon poşet kullanımının çevre açısından maliyetini karşılaştırılan bir hesaplama yapıldı.

Kuruluşun dört kişilik bir ailenin, yıllık market alışverişini, haftada iki kere, iki poşet kullanarak gerçekleştirmesi kabülüne dayanarak ve ISO 14040/44 Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (LCA) kullanarak yaptığı hesaplamaya göre bu tüketim için gerekli olan naylon poşet üretiminin yıllık çevre maliyeti 49,48 TL.

Bu maliyetin içinde kaynak tüketiminin payı 0,45 TL, ekosistemlerin 11,95 TL, insan sağlığının 10,52 TL ve iklim değişikliğinin 26,56 TL.

Hesaplamaya göre bu faaliyetin çevre yükünün ortadan kalkması için poşet başına 23 kuruş maliyet oluşuyor. Mevcut düzenlemedeki 10 kuruşluk üretim maliyeti ile de poşet başına uygulanması gereken fiyat 33 kuruşa çıkıyor.

grafik2.jpg



Bez torbaların en az 17 kez kullanılması gerekiyor

Aynı hesaplamaya göre bez torba kullanımı ile yapılacak yıllık alışveriş için aynı rakam 9,34 TL düzeyinde kalıyor.

Bez torba kullanımının naylon poşete göre çevre etkisinin ortadan kalkması için ise bir torbanın en az 17 kez kullanılması gerekiyor.

Hesaplamadaki Çevresel Maliyet Kavramı (EcoCost) bir ürünün sebep olduğu çevresel yüklerin ortadan kaldırılması için ödenmesi gereken maliyet olarak tanımlanıyor.

Bez torbanın çevre etkisi çok daha düşük

Bununla birlikte naylon poşet kullanımının bez torbaya göre çevre etkisi yalnızca ozon tabakasının incelmesi ve karasal etki açılarından daha düşük.

Bez torba kullanımının naylon poşet kullanımına göre fosil ve fosil olmayan kaynak tüketimi, küresel ısınma, insan sağlığı, tatlı su kaynakları, deniz, asit yağmurları ve ötrofikasyon gibi açılardan etkisi ise açık ara çok daha düşük.

grafik-1.png
 
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 2023'e Doğru Türkiye'de Çevre ve Şehirciliğin Geleceği İstişare Toplantısı sonuç bildirgesini açıkladı.
Bakanlığının gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Bakan Kurum, 2023'e kadar tüm içecek ambalajlarında depozito uygulamasına geçileceğini bildirdi. Mekansal Strateji Planı sayesinde, tarım ve turizm arazileri korunarak, çevreye ve doğaya karşı duyarlı yeni sanayi alanları oluşturulacağını ve ekonomiye katkı sağlanacağını belirten Bakan Kurum, 2023'e gelindiğinde tüm illerin makro ve mikro düzeyde mekansal planlarının hazırlanacağını söyledi. Kurum, ilgili tüm kanunların çatısı mahiyetinde olacak, değer esaslı uygulamalardan yatay yapılaşmaya, sürdürülebilirlikten şeffaflığa kadar tüm alanlarda yeni şehircilik vizyonuna uygun 3194 sayılı İmar Kanunu'nda köklü bir değişiklik yapılacağını da vurguladı.

HASAR VE KAYIP RİSKİ ASGARİ SEVİYEYE İNDİRİLECEK
İl ve ilçe bazında hazırlanacak Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi ile insan ve çevre odaklı dönüşüm projelerinin hayata geçirileceğini dile getiren Kurum, kentsel dönüşümle, deprem başta olmak üzere afetlerdeki hasar ve kayıp riskinin asgari seviyeye indirileceğini söyledi. Bu plan çerçevesinde, yılda en az 300 bin konut, 2023'e kadar 1 milyon 500 bin, gelecek 20 yıl içinde ise tamamının, yani 6 milyon 700 bin konutun, dönüştürüleceğini vurgulayan Kurum, tarihi mekanlara özgün kimliğini yeniden kazandıracak, kültür, turizm ve ticaret potansiyelini arttıracak ve tarihi yapıları koruyacak stratejilerin belirleneceğini ifade etti.

AKILLI ŞEHİR UYGULAMALARI HAYATA GEÇİRİLECEK
Kurum, şehirlere ilişkin alınan kararlarla ilgili ise "İstanbul başta olmak üzere tüm şehirlerimizde akıllı şehir uygulamaları hayata geçirilecektir. Akıllı şehirler coğrafi bilgi teknolojileri üzerine inşa edilecek. Şehirlerimiz hayata değer katan, yaşanabilir ve sürdürülebilir, bilgi toplumunun yaşam alanı olan akıllı şehirlere dönüştürülecek. 2019-2023 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı bu amaçla hazırlandı. Yerel yönetimler ve özel sektörün bu konudaki yatırım ve projeleri desteklenecek." ifadesini kullandı.

Kimlikli şehirler için yöresel mimari projeler üretilerek yerleşmelerin kimlik ve kültürleri ile yöresel mimarinin canlandırılması için 81 ilin kırsal yerleşmelerinde örnek yöresel mimari projeler elde edileceğini belirten Kurum, yaylaların ve köylerin kültürel, tarihi ve doğal dokusunun korunacağını dile getirdi.

Ulusal coğrafi bilgi sistemi ve altyapısına ilişkin politika ve stratejilerin oluşturulacağını da aktaran Kurum, şöyle konuştu:
"Türkiye Coğrafi Bilgi Sistemi Kanunu ile 2019-2023 Ulusal Coğrafi Bilgi Stratejisi doğrultusunda ulusal CBS altyapısına kamu kurum ve kuruluşlarımız ile yerel yönetimlerimizin entegrasyonu sağlanacak. Bu sayede ülkemizin kritik varlık envanterinin güncel olarak takibi yapılabilecek. Yapılacak coğrafi analizler kaynaklarımızı en doğru yerde kullanmamızı ve projelerimizi en isabetli şekilde gerçekleştirmemizi sağlayacak. Verimliliği ve tasarrufu arttıracak ve ekonomimize güç kazandıracak."

Bakan Kurum, tıbbi, aromatik ve süs bitki türlerini yetiştirmek amaçlı Hazine taşınmaz arzı artırılarak, bu bitki türlerinin Türkiye'de üretilmesinin teşvik edileceğini söyledi. Yerli hayvancılık sektörünün canlandırılmasının Hazine taşınmazları ile destekleneceğini vurgulayan Kurum, "Ayrıca hazine taşınmazları sektörler bazında yatırımcılara arz edilecek, önümüzdeki 5 yıl içinde 300 milyon metrekare hazine arazisi üretime açılacaktır." dedi.

TÜM İÇECEK AMBALAJLARINDA DEPOZİTO UYGULAMASINA GEÇECEĞİZ
Bakan Kurum, sıfır atık projesinin 2023'e kadar tüm kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör tarafından uygulamaya geçeceğini belirterek, 2023 yılında sıfır atıkta yıllık 20 milyar lira tasarruf elde edileceğini, en az 100 bin vatandaşın iş sahibi olacağını kaydetti. Plastik poşetle mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini aktaran Kurum, şunları kaydetti:

"2023'e kadar tüm içecek ambalajlarında da depozito uygulamasına geçeceğiz. Katı Atık Planı (KAP) Projesi kapsamında yerel yönetimlerimiz Bakanlığımızca desteklenecektir. Böylece katı atık yönetim tesislerinin yatırımlarının tamamlanması sağlanacaktır. 2018 yılında 88 düzenli depolama tesisiyle ülke nüfusunun yüzde 75'ine hizmet verilirken KAP Projesi kapsamında yapılan yatırımlarla 2023 yılında nüfusun tamamına hizmet verilecektir."

BİSİKLET VE YÜRÜYÜŞ YOLU AĞI OLUŞTURULACAK
Kurum, 2019 sonu itibarıyla toplam belediye nüfusunun yüzde 89'una atık su arıtma tesisi ile hizmet verileceğini, bu oranın 2023 yılında yüzde 100’e çıkartılacağını ve arıtılan atık suyun yüzde 5'nin yeniden kullanılacağını söyledi. Avrupa Bisiklet Ağı (EuroVelo) ile entegre bisiklet yolu ağı oluşturulacağını aktaran Kurum, "Edirne'den başlayarak Ege kıyıları- Antalya ve İstanbul-Ankara-Konya-Nevşehir-Kayseri rotaları ile ülkemizin kültür ve turizm merkezlerine bisiklet ile erişim sağlanacaktır." diye konuştu ve Kurum, millet bahçeleri ile kişi başına düşen yeşil alan miktarının 2023 yılında yaklaşık 15 metrekare olacağını söyledi.

Çevre Etiketi Sistemi'nde bahseden Kurum, üç üretim kolundaki ürünlere (seramik, tekstil, kağıt) gönüllülük esasına dayalı Çevre Etiketi verilmeye en yakın zamanda başlanacağını dile getirdi. 2023 yılına kadar 125 bini kentsel dönüşümden olmak üzere 250 bin yeni sosyal konut üretilmesinin amaçlandığını aktararak, ayrıca şehit aileleri, gaziler ve vazife malulleri için faizsiz, 20 yıl vadeli konut kredisi vermeye devam edileceğini belirtti.

2B arazileri ile Hazineye ait tarım arazileri başta olmak üzere Taşkömürü Havzası içerisinde yer alan taşınmazların hak sahiplerine satışına devam edileceğine işaret eden Kurum, imar uygulamaları ve benzeri nedenlerle Hazine ile hisseli hale gelen taşınmazların hissedarlarına ve tapu fazlalıklarının maliklerine satışın gerçekleştirileceğini bildirdi. Kurum, ayrıca, yapı kayıt belgesine konu Hazine taşınmazlarının hak sahiplerine satışına başlanılacağını söyledi.

50 BİN KİLOMETRE YENİ İÇME SUYU VE KANALİZASYON HATTI YAPILACAK
Altyapı ihtiyaçlarının büyük oranda giderilmesi ve içme suyu kayıp kaçaklarının azaltılması, atık su arıtma tesislerinin tamamlanması için 5 yılda 30 milyar lira finansman sağlanacağını anlatan Kurum, 50 bin kilometre yeni içme suyu ve kanalizasyon hattı yapılacağını bildirdi.

MAVİ PLAJLI BAYRAK SAYISINDA HEDEF DÜNYA BİRİNCİLİĞİ
Mavi bayraklı plaj sayısının 2002 yılında 151 iken, 2018 yılında 459'a ulaştığını belirten Kurum, bu alanda hedefin dünya birinciliği olduğunu söyledi. Bugün 78 bin kilometrekare olan doğal korunan alanların yüz ölçümünün 133 bin kilometrekareye çıkartılacağını aktaran Kurum, böylece tüm canlıların daha iyi korunmuş ve gelecek nesillere aktarılmış olacağını belirtti. Kurum, 2023 yılına kadar ülke genelinde korunan alanlarımız OECD kriteri olan yüzde 17'lik alan büyüklüğüne ulaştırılacağını söyledi.

YURT DIŞI TEŞKİLATI KURULACAK
Kurum, Bakanlığın yeni yurt dışı teşkilatı kurulacağını belirterek, "Yeni yurt dışı teşkilatı ile çevre ve şehircilikte uluslararası alanda daha etkili olunacak. Küresel yatırımcıların Türk pazarını ve yatırım ortamını tanımalarına yardımcı olunacak. Çevre ve ikilim değişikliği alanında Avrupa Birliği fonları çok daha etkin kullanılacak." ifadesini kullandı.
 
Brezilya'nın güney batısında bir maden atık barajının çökmesi sonucu en az 9 kişi öldü yetkililer 200'ü aşkın kişinin de kayıp olduğunu açıkladı.
Minas Gerais eyaletinde bulunan madenin işletmecisi Vale SA şirketi, kazanın yaşandığı sırada bölgede 300 işçinin çalıştığını, ancak şimdiye kadar sadece 100 işçiyle irtibat kurabildiklerini duyurdu. Şehrin Valisi Romeu Zema çamur akıntısına kapılan işçilerin sağ kurtulmasının oldukça zor olduğunu ve ölü sayısının artabileceğini açıkladı.

Cevher artığının Brumadinho kentine bağlı Vila Ferteco yerleşimine ulaştığı, kentin bazı semtlerinde vatandaşların tahliye edildiği, itfaiye ekiplerinin havadan ve karadan kurtarma çalışması yürüttüğü bilgisi paylaşıldı. Bölgede yaklaşık 200'e yakın itfaiye erinin görev yaptığı ifade edildi.

Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, Twitter hesabında yaptığı paylaşımda olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve 3 bakanı bölgeye göndereceğini duyurdu. Olay sonrası Brezilya'nın en büyük maden işletmecisi olan Vale SA şirketinin Amerikan borsalarında işlem gören hisseleri yüzde 10 değer kaybetti.

Brezilya'da Minas Gerais'e bağlı Mariana'da 2015'te Vale SA ve Avustralyalı BHP Billiton şirketinin işlettiği bir madenin atık barajının çökmesi sonucu 19 kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kalmıştı. Bu olay ülke tarihinin en büyük çevre felaketi olarak kayıtlara geçmişti.


"Daha fazla ayrıntıya sahip değiliz çünkü her şey çok hızlı oluyor"
Brezilya'nın güneybatısında demir cevheri madeninde bulunan tortuyu tutmak için kullanılan baraj çöktü. Ülkenin güneydoğu eyaleti Minas Gerais'in başkenti Belo Horizonte’nin 60 kilometre uzağındaki Brumadinho kasabası çamura gömüldü. Brumadinho Belediye Başkanı Avimar de Melo en az 50 kişinin öldüğünü, 300’den fazla da kaybın olduğunu açıkladı.
“Daha fazla ayrıntıya sahip değiliz çünkü her şey çok hızlı oluyor” diyen de Melo, nehir kenarında yaşayan insanların, taşma riski nedeniyle evlerini terk etmelerini ve yüksek yerlere çıkmalarını istedi. Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, Twitter hesabında yaptığı paylaşımda olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve 3 bakanı bölgeye göndereceğini duyurdu.
Bu arada Felaketleri Önleme Ulusal Koordinasyon Başkanı Joceli Jaison Andrioli; "Korkumuz, Mariana felaketinde olduğu gibi çamurun São Francisco Nehri'ne karışması vasıtasıyla okyanusa ulaşması” açıklamasını yaptı.

808x515_cmsv2_f9bcb42b-9df5-5f01-a9ff-ee71334a2e9b-3621746.jpg808x518_cmsv2_304140fc-ead7-5bd2-88e3-769b0e6e062b-3621746.jpg808x518_cmsv2_e89af208-3a44-5d9a-9361-650805af421b-3621746.jpg808x1077_cmsv2_f5edb81d-cc23-5722-b9bc-9a4966290f85-3621746.jpg808x456_cmsv2_a01c4e75-a39e-5b06-9621-3101a303f65e-3621746.jpg
 
'İSO 2018 Çevre Ödülleri' sahiplerini buldu


5c0236be0f25442258ebd01e.jpg

İstanbul Sanayi Odası 2018 Çevre Ödüllerinde “Büyük Ölçekli İşletme Çevre ve Sürdürülebilirlik Yönetimi” kategorisinde birinciliğe Tofaş Türk layık görüldü.
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un katılımıyla gerçekleşen törende, aynı kategoride ikinciliği Unilever Sanayi ve Ticaret Türk A.Ş., üçüncülüğü Ülker Bisküvi alırken, jüri özel ödülünün sahibi de Sütaş Süt Ürünleri oldu. Törende
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
ve büyük ölçekli olmak üzere üç kategoride ayrı ayrı ödüller verildi.
Sanayi ve iş dünyasından çok sayıda ismin katıldığı törende açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
, İSO Çevre Ödülleri ile Bakanlığın bir paydaşı olarak çevre konusundaki toplumsal farkındalığı pekiştirmek ve geliştirmeyi amaçladıklarını dile getirdi. İstanbul’un moda, finans, turizm ve hizmet odaklı bir istihdam yapısına dönüşmesine yönelik 2009 yılında hayata geçirilen çevre düzeni planına atıfta bulunan Bahçıvan “İstanbul’dan sanayi kimliğini silmek onu ekonomik krizler karşısında savunmasız bırakır.
2008 küresel finansal krizde sanayiden uzaklaşan toplumlar ve şehirlerin durumuna hep beraber şahit olduk. Sanayinin sorun yaşamaması için bahsettiğim dönüşümün bölge hatta ülke ölçeğinde ele alınacak bir program ve plan dahilinde gerçekleşmesi gerekmektedir. İşin özü şudur; İstanbul bölge ölçeğinde planlanmalıdır. Ülkemiz için acil olarak mekansal stratejik planın hazırlanması sanayimiz açısından büyük önem taşımaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı ‘100 günlük icraat Programı’nda yer alan Yatırımlar İçin Arazi İhtiyacı Analizinin yapılacak olması bu açıdan çok önemli” diye konuştu.

TAPUDAN UZAK BİR SANAYİ MODELİNE GEÇİLMELİ
Sanayinin mekan sorunu nedeniyle adeta göçebe durumda olduğuna ve bunun kaynak israfını beraberinde getirdiğine dikkat çeken Bahçıvan, “Tapudan uzak bir sanayi modeline vakit kaybetmeden geçilmelidir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına önerdiğimiz ‘emlak sanayi’ modelinin hayata geçmesinde Odamız her türlü katkıyı vermeye hazırdır. İskansız binalara kalıcı çözüm getiren İmar barışı için teşekkür ederiz. Bu konuda sanayinin toplam inşaat alanı fazla olduğundan yüksek başvuru bedelleri çıkmıştır, taksitlendirme kolaylığının faydalı olacaktır” dedi.



İŞTE ÖDÜL ALAN FİRMALAR:
1-Tofaş Türk
2-Unilever
3-Ülker Bisküvi
Jüri Özel Ödülü-Sütaş Süt Ürünleri
 
Karabük Safranbolu'da düzenlenen ‘Plastik şişe getir bez çantanı götür’ projesi kapsamında vatandaşlar yaklaşık 100 metre uzunluğunda kuyruk oluştururken, 20 dakikada 11 bin plastik şişe toplandı. Safranbolu Misak-ı Milli Meydanı’nda yapılan etkinlikte plastik şişe getiren vatandaşlar yaklaşık 100 metre uzunluğunda kuyruk oluşturdu. Karabük Valisi Fuat Gürel, Safranbolu Kaymakamı ve Belediye Başkanı Fatih Ürkmezer, İlçe Emniyet Müdürü Osman Gül ve İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Yüzbaşı Burak Ören, sıradaki vatandaşlara bez çanta verdi. 20 dakikada 11 bin plastik şişe konteynerlere konulurken, 500 çanta dağıtıldı. Safranbolu Kaymakamı ve Belediye Başkanı Fatih Ürkmezer ise vatandaşları daha duyarlı olmaya davet etti. Şimdiye kadar düzenledikleri 3 etkinlikte 40 bin üzerinde plastik şişe topladıklarını söyledi.
 

Ekli dosyalar

  • Adsız.png
    Adsız.png
    160.1 KB · Görüntüleme: 115
  • Adsız.png
    Adsız.png
    131.9 KB · Görüntüleme: 115
Bizde firmamızda böyle bir kampanya planlıyoruz. Şuan bez çanta maliyet çalışması yapıyoruz. Önümüzdeki ay gerçekleştirebileceğiz sanırım. Personelimizi işyeri dışında oluşturduğu plastik atıkları ayrı toplamaya teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Tesisimizde oluşmayan atıklardan tercih edeceğiz. (Pet şişe olabilir) Bez çantalar ile birlikte verilecek görsel ağırlıklı bilgilendirme broşürü de hazırlayacağız.

2018 yılında mavi kapak toplama ve bitkisel atık yağ toplama kampanyaları yapmıştık. Katılım oranları hakkında fikir edinmek adına çalıştığı tesiste daha önce böyle bir çalışma yapan olduysa personel katılım oranları ve toplanan atık miktarları hakkında paylaşımda bulunabilir mi?
 
@jn6zo
Gerçekten umut veren çalışmalar çalışmaların gelişmeleri buradan bilgilendirirseniz sevinirim ..
 
Adsız.png

İzmir'in Urla ilçesinde yapılması planlanan kalker ocağı ve kırma eleme tesisi projesi için 'ÇED gerekli değildir' kararı verildi. 1'inci derece doğal sit alanı olan ve çevresinde tarım arazilerinin yanı sıra zeytinliklerin bulunduğu bölgeyle ilgili verilen bu karara karşı kasım ayında temsili referandum yapıldı. İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nde de 'ÇED gerekli değildir' kararının iptali için dava açıldı. Mahkeme heyeti, yürütmenin durdurulmasına hükmetti.

İzmir'in Urla ilçesine bağlı Balıklıova Mahallesi Bulabaş Tepe mevkisindeki 'nitelikli koruma alanı' içinde kalan 66,09 hektarlık alanın 18,23 hektarlık kısmının statüsü değiştirildi. Yapılan düzenleme ile zeytinliklerin yoğun olarak yer aldığı bölge, 'sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı' olarak belirlendi ardından da bir firma tarafından taş ocağı ve kırma- eleme tesisi kurulması için hazırlanan projeye İzmir Valiliği'nce 'ÇED gerekli değildir' kararı verildi. Bunun üzerine mahalle sakinleri, bu kararın yürütmesinin durdurulması ardından da iptali için İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Balıklıova'da, 5 Kasım'da da temsili referandum yapan mahalleli, tesisi istemediklerini duyurdu. Aynı zamanda 1'inci derece doğal sit alanı üzerinde kurulacağı belirtilen tesis için mahkemeden olumsuz görüş çıktı.

Zeytinlik varsa kamu yararı olmaz
Dosyayı inceleyen İzmir 2'nci İdare Mahkemesi heyeti, bölgede tarım alanları ile zeytinliklerin bulunduğunu belirledi. Heyet, Danıştay 8'inci Dairesi'nin kararına atıfta bulunarak, kamu yararının söz konusu olması halinde bile zeytinliklerin olduğu bölgede bu tür tesislerin kurulmaması gerektiğini belirtti. Kararda, "Kimyevi atık, toz ve duman çıkaran tesislerin zeytinlik sahalara 3 kilometre mesafe içerisinde yapılması mümkün değildir" denildi.Mahkeme heyeti, dava konusu işlemin uygulanması halinde bölgede yürütülen tarımsal faaliyet bakımından telafisi güç veya imkansız zararlar doğabileceğinin açık olduğunu belirterek, 'ÇED gerekli değildir' kararına karşı yürütmenin durdurulmasına hükmetti.

Doğaya iyi davranalım
Davaya bakan avukat Şehrazat Mercan, ormanlıklara, tarım alanlarına kurulan bu tür tesislerin doğayı kirlettiğini belirterek, iklim değişikliğine dikkat çekti. Doğaya, yaşam alanlarına verilen zararın, bir gün insanlığı vuracağını kaydeden Mercan, "Doğaya iyi davranalım. Yaşam alanlarımızı yok etmeyelim. Mahkeme, keşif bile yapmadan yürütmenin durdurulmasına hükmetti. Şimdi bizim mahkeme kararlarını uygulatmamız lazım. Bunun için güçlü irade lazım. Dava açanları yalnız bırakmamamız lazım. Biz mücadele edeceğiz ve oraya o tesisi yaptırmayacağız. Hiçbir yurttaş, bu davayı görmezden gelmemeli. Herkes çevre davalarına sahip çıkmalı" dedi.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst